Tren yol alırken binbir manzara
Hepsi özel ve derin bir harika
Onlardan biri büyük bir okyanus tabanına
Hükmeden ve ağlayan bir kraliçe

Yalnızlığından dert eder inci gözyaşları
Kalbi siyah inci misali olmalı
Onun derinliğinden boğulanların varlığı
Saf kuvarstan tahtın altında naaşları

Kendisi bilmiyor ki sevgisinin yükü ağır
Titanik’teki sevgi bile tüy gibi kalır
Bilmiyor ki normal olan sıradan kalır
Kalbinin değeri hırsızlarda kayıplara karışır

Kendisinin kuyruğu elmastan pullar kaplı
Teni ay ışığından bile daha ışıltılı
Görenlerin hayretlerle izleyip dokunamadığı
Lakin Gerçek cesurların sadece yaklaştığı

Duyguların kraliçesidir kendisi
Lakin Okyanusunda bekler orijinal kralı
Lakin kapatır etrafındaki palyançoları
Bu yüzden derine bakar gözünün kenarı

Baksa aslında Okyanusundan yukarı
Görecek güzel olan nice yarınları
Israr etmese krallığına kral aramayı
Aslında imparatorun eşlik edeceğini anlaması
Acaba ne zaman anlayacak zamanının kaybını

Ruhunun kusurlarını kapatan dövmeler
Nicedir iyileşti yaraları bir bilseler
Elinde ki harpıyla çaldığı şarkılar
Kendine hayran bıraktığının kanıtı alkışlar

Bakma, tahtının altındaki boğulmuşlara
En güzelleri önündeki mercanlı kayalıklarda
Aslında çok güzel ve huzurlu bir manzara
Farkında olmayan manzaranın tam ortasında