Lal olmuş diller, haykırıp yıkardı dağları
Çelikden örülse parçalar aşardı ağları
Ölüleri haykırsa korkar kaçardı sağları
Yıkılmış gelenek, kalmamış aile bağları.

Hırçın geldi haykırdıkça titreşir teraneler
Örselenmiş harap olmuş ati viraneler
Başına iş açtı anlamadı onu güraniler
Fikirler sönük, korktu, kısıldı nefesleri.

Düşünce asal olsa boyun eğmek yerilir
Gel gitlerde boğulur, sinir yay olur gerilir
Mahsul olsa hasat zamanı gelir derilir
Düğümlenir de beyinde çözülmez hisleri.

Hipnotizmin kulu olmuş yürüyen ölü
Susuz kalır yarıda bırakır geçerken çölü
Deniz görür iki damla göz yaşında gölü
Düğüm olmuş anlaşılmaz düşünceleri.

Kula kul oldurdu devşirme beşerin isarı
Hafsala kurgulardan oluşturdu hisarı
Bin yıl geçse onarılmaz surun hasarı
Aşılmaz geçit var, ölüler tıkamış tüneli.

Duran DOĞAN

Lal : Oksitlenmiş taş
Terane : Usanç veren söz
Gürani : Hoşgörülü
İsar : Başkasının derdine deva olma isteği
Hafsala : İdrak etme ya da olumsuz bir duruma tahammül etme derecesi.