6
Yorum
28
Beğeni
5,0
Puan
210
Okunma

I.
Vazgeçmek denilen o yitik kelime,
Hangi dilde yazıldı, hangi dilde okunur bilmem,
Beni benden eden o sonsuz soğuk vedanın rüzgarıydı,
Sadece geceler, anlar sensizlikte,
Hıçkırarak ağladığım gecelerimi,
Zannetme ki denemedim, her sabahın akşamında,
Unuturum dediğim o senli tüm hatıraları,
Ama her hatırlayışta, sana daha çok mühürlendim,
II.
Çünkü sen, kirpiğimin ucunda biriken göz yaşımsın,
Ne yazık ki
Dökülen her damlaya sebep de sendin,
Oysa’ki
Benden giden sendin, kalan da sen,
Aramızda ne bir mesafe, ne de bir
Okyanusun sonsuz ıssızlığı var,
Ne yapsam da göğsümde durmayan ezeli bir sızı var.
III.
Bana kalsa,
Ateşi söndürür, küllerini rüzgara verirdim.
Fakat sen, benim nefesimden bana daha yakınsın,
Vazgeçmek, kendi mukadderatıma inkârımdır,
Seninle yürüdüğüm o şehrin ıslak sokaklarında.
Şimdi ayak izlerimi silmek için bana tuzak kurar.
Ben o izlere basıp, yeniden senin iz düşümünü ararım,
Bende ki bu teslimiyet, aşkın en çaresiz fermanı.
IV.
Bir gölge gibisin, her köşe başında bekleyen,
Ne zaman bir tebessüm savursa, gölgemden hüzün sızar odama,
Çünkü;
Sen benim gönlümün infazı, o iyileşmez en güzel yara,
Bu bitmeyen, kadim bir karar.
Sen söyle vefasız yar,
Hangi duayı etsem, hangi kapıyı çalsam,
Geriye dönüp yine sana çıkan yollar bulurum.
V.
Ben seni unutmayı değil, seni yaşamayı seçtim oysa,
Bu diyar bana dar gelir, sensiz nasıl nefes alırım?
Bırak beni hüznümle, bırak beni yeminimle,
Bir tek seni almasın benden o kara toprak.
Çünkü ben giderken bile, bu imkansız sevgiyle,
Seni sevmekten asla vazgeçmeyeceğim, elbet.
Ne zaman "son" desem, başlar yeni bir şiir,
Her dizede, vazgeçemediğim o kadim yemin.
Sen benim yüreğimin mühürlü son sırrısın,
Aşk değil bu, bu sensizliğin bile derin izi.
Cemre Yaman
5.0
100% (11)