7
Yorum
21
Beğeni
5,0
Puan
161
Okunma

İçimde bir şey var,
ağır ağır eritir beni.
Sanki dünyam yıkılır,
ben çökerim.
Bir fırtına kopar içimde
her zaman;
ne gören olur,
ne duyan olur beni.
Sessiz bir nehir gibi akar,
damla damla bir parça alır benden.
Unutmaya kalksam,
gelir gözlerimin önüne davetsiz.
Yıllardır içimde oturan
bir misafir gibi
hiç ses etmeden yerleşir.
Nasıl anlatayım ki
olmayan hayalimi?
Her adımımda,
her işimde vardır.
Duvarda titreyen gölgelerde,
pencereye düşen ay ışığında
hep izlerini görüyorum.
Duyuyorum.
Gecenin içinden adı geçer,
kalbime çöker ağır ağır.
uzak bir nefes kadar
yakındır aslında;
ama bir ömür kadar
uzak olur bana.
Bazen “unutayım” derim,
ama her sokak onu hatırlatır.
Bir ses, bir rüzgâr, bir gölge…
Hepsi ondan kalma bir anıdır.
Ben artık biliyorum:
Bu dünya, hasret ağacıdır.
Kökü içimde,
dalları ondan yana.
Ve ben,
bu hayatta değil,
göğe yükselen bir duada bulurum.
Belki bir gün,
ruhlar bedenlerden kurtulunca
aynı yerde dururuz.
O vakit susmaz içim.
O vakit çözülür bu yük.
Ama şimdi…
bu dünyada
kim duyar sesimi?
Kim anlar derdimi?
Yine de sorarım kendime:
Unutabilir miyim ?
Biliyorum, olmaz…
Çünkü hasret,
benim yazgım;
O ise yazgımın adı.
mesakin-18/11/2025
5.0
100% (12)