0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
44
Okunma
Nihal’ime
Nihal’im, sen
düşüncenin en zarif yankısı,
aklın geceyi aydınlatan ilk şafak;
bilgeliğin, sonsuz bir yıldızın
sessiz ışığında saklı.
Senin aklın,
karanlığın ortasında bir pusula,
doğrunun kıyısına varan bir yolculuk;
her düşüncen,
derin bir deniz,
sonsuzlukta zarafetle süzülen bir felsefe.
Ruhun,
varoluşun en nazik melodisi;
yağmurun sessiz duasında,
rüzgârın kalbe dokunuşunda yaşayan
bir şiir…
Senin ruhun,
barışı bilen, merhameti taşıyan
bir evrenin en saf hali.
Kalbin,
dünyanın çığlıklarına karşı
nazik bir direniş;
sevginin, sabrın ve affın
en ince dokusunu ören bir öykü.
O kalp ki
her yara sonrası yeniden
çiçek açar,
her acıda yeniden doğar.
Değerlerin,
ölçüsüz bir hazinedir—
dürüstlük, adalet, sevgi…
insanlığın en asil duruşu.
Senin varlığın,
karanlığı aydınlatır,
yolumuza anlam katar.
İnsanlığın,
bütün kelimelerin ötesinde
bir umut destanıdır.
Sen, Nihal’im,
varoluşun ta kendisisin—
bir hikâye,
bir anlam,
bir yaşam…
Ve ben,
yüzünde gördüğüm o gülümsemeyle
aşk şarkılarını söylemeye devam edeceğim;
çünkü seninle tanışmak,
en büyük mucize…