0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
22
Okunma
Sevdiğim Hanımefendiye Bir Zarif Mektup
(Şehrin Bir Tepesinde Sessizce İçilen Bir Kadeh Kadar)
Sade döşenmiş evinizin duvarları arasında,
Ahşap raflara sinmiş kitap kokuları
Ve eski bir plağın döngüsünde,
Zaman ağır ağır yürür gibi olur…
Kırmızı şarabın dudağınıza dokunduğu o ânı
Ben, bir gönül duası gibi uzaktan hissederim.
Şehri seyrederken,
Seyir Tepesi’nde çam ormanlarının kokusu,
Belki bir akşamüstü, size suskunlukta eşlik eder.
Benimse kalbim,
Sizde bulur ehlikeyfin manasını.
Ve hayal eder;
Birlikte sessizce bira içilen,
Tek kelime konuşmadan anlaşılabilen o vakitleri…
Siz, kitaplarınızda yaşar gibi yaşarsınız.
Ben de sizi,
Her sayfası ayrı bir ruha dokunan
Ender bir cilt gibi okurum,
Sessizce, saygıyla, aşkla…
Çok konuşan çirkin ördek yavrusu....