2
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
104
Okunma
Bir zamanlar Çiğdem vardı…
Kalbi sessizdi, ama içinde bin kelime taşıyordu.
Bir bakışla başlardı onun hikâyeleri,
bir susuşla da biterdi çoğu zaman.
Birini sevmişti bir gün,
öyle saf, öyle içten…
Sanki dünya o anda durur,
ve kalp sadece o ismi fısıldardı.
Ama sonra anladı ki,
sevmek kadar sevilmemek de öğretiyor insana.
Birini kaybetmekten daha acısı,
kendini kaybetmekmiş aslında…
Çiğdem artık sevmekten korkmuyordu,
ama kimseye aynı şekilde güvenemiyordu.
Bir yanıyla hâlâ inanmak istiyordu,
diğer yanıysa “yine mi yanacağım?” diyordu sessizce.
Her sabah aynaya baktığında,
bir gözünde umut,
diğerinde yorgunluk vardı.
Sevmekle sevmemek arasında gidip geliyordu,
bir adımı geçmişte, bir adımı gelecekte.
Ve belki o gün anladı:
asıl mesele, birini sevip sevmemek değilmiş,
kendini unutmamakmış bu yolda.
O yüzden yazdı bu satırları —
bir yara izi gibi değil,
bir hatırlatma gibi:
“Sevmek ve sevmemek arasında,
sadece bir nefes var…
ve o nefesi doğru zamanda almak,
bütün bir ömrü değiştirir.”
Sevmek ve Sevmemek Arasında Varki Ne
Yazan: DersimliKiz (Çiğdem Turan)
Sevmekle sevmemek arasında,
İncecik bir çizgi var aslında,
Biri kalbi yakar sessizce,
Diğeri susturur yıllarca…
Sevmek; gözlerinde ışık bulmak,
Adını duymadan bile gülümsemek,
Rüzgârda sesini duyar gibi olmak,
Ve her şarkıda ona dönmek…
Sevmemek; alışmak yavaş yavaş,
Birini unutmadan yaşamayı öğrenmek,
Kalbinle değil, aklınla yürümek,
Ve “olsun” deyip içten yanmak…
Sevmek ve sevmemek arasında,
Bir nefeslik fark var sadece,
Biri yaşatır seni hayalde,
Diğeri öldürür gerçekte…
Ama ikisi de aynı yolda yürür,
Biri umutla, biri küskünlükle,
Ve sen — ortasında kalırsın,
Bir adım aşkla, bir adım hüzünle…
5.0
100% (3)