Yalnızlığın Tortusu
💦💦💦💦💦💦💦💦💦
Heyhât! Yalnızlığın tortusu ağır,
Gecenin gamı çökmüş karanlıkta, bir lâr.
Haram lokma gibi dizildin kursağımda şimdi,
Kasım rüzgarı sert esiyor, saçlarımda bir nidâ.
💦💦💦💦💦💦💦💦💦💦💦
Betim benzim sarardı yaprak gibi,
Hüzün dökülür satırlarıma, derinliği bâki.
Acımaz, atar beni yine hoyrat gecenin kucağına,
Hangi kelâm ile anlatabilirim, sorma bana.
💦💦💦💦💦💦💦💦💦💦💦
Tüm sözler küflenmiş, acının katramsı tortusu,
Yalnızlığın kuytusuna çeker her bir dize, otusu.
Yüreğimde demlenmiş çaydanlık gibi ayrılık, kaynıyor,
Yudumluyorum burukluğu, kemremsi dilime sürünüyor.
💦💦💦💦💦💦💦💦💦💦💦
Kasım yağdı yine, yüreğimin susuz yangın çölüne,
Ey şiirlerimin öznesi, beni kalbinin gölgeli köşelerine terk ettin.
Sevdin amma, içimin çölünü harladın,
Yağmur duası gibi gözlerimi ağlattın, hasrete ram yüreğimi bıraktın.
💦💦💦💦💦💦💦💦💦💦💦💦
Ah gecenin zifiri karanlığı, üstüne hüznünü giydin,
Hangi kelâm ile anlatabilirim, söyle, bilsin herkes, din.
Yüreğimden gözlerin delik deşik, kurşun karası infaz etmekte,
Ahlar düştükçe yüreğimize, düşlerimiz avazsız, ivazsız kalmakta.
💦💦💦💦💦💦💦💦💦💦💦💦
Kim dokunsa satırlarıma, bir kıymık saplanacak belki,
Dizeler astı bizi dar ağacına, kandık sevgi masallarına, pek mi?
Yalnızlık neyleyim, söyle neyleyim,
Hasarlı yüreğime söz geçmez, yarına ertelenmiş düşlerime erimekle yetinmekteyim
Tevazuya meftûn yâre nâzende yüreğim,
💦💦💦💦💦💦💦💦💦💦💦
Hangi şifâ erişir derdi bilmemekteyim