2
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
117
Okunma
Ey gönlümde bir vakitler mâbed gibi
muhâfaza ettiğim,
Sevildiğimi sandığım...
Bir çift gözde barınmak zannıyla çıktığım
yolda,
Kendi gözyaşımda ıslanmışım da
Farkına varmamışım,varamamışım.
Meğer yalnızca kendi hülyalarımda misafir olmuşum.
Sevda sandığım yangını
Tek başıma tutuşturmuşum.
Ey aşk,
Seninle kurduğum her hayal,
Şimdi virâne bir düş.
İnandığım ne varsa,
Sükûtla yıkıldı içimde.
Kalbimin en derin köşesine
Hürmetle astığım sevmek fiili,
Bir vefasız bakışla söküldü yerinden.
Sevmek..
Ne güzeldi oysa.
Bir yüreği kendi yüreğine emanet bilmek,
Bir bakışta bin mânâyı görmek.
Lâkin ne zaman ki kalbimi açtım,
İçeriye sâdece sükût girdi.
Ve sonra hicran.
Zannettim ki, ben de bir dua gibi
sevilirim.
Zannettim ki, gönlümde filizlenen her
muhabbet,
Rahmetle sulanır, sadâkatle büyür.
Lâkin o muhabbetin bağında ben tek
başıma beklemişim
Ya da belki de ayaküstü uğrayıp geçilmişim.
Şimdi ise..Her dua bir siteme,
Her sabah bir sükûta döndü.
Yüreğimdeki gül artık soldu.
Ve ben, gül’ün susuşuna bile
edep öğrettim.
Zira ne kadar incinmiş de olsam,
Aşka kin besleyemedim.
Ve ben şimdi..
Ne bir gül kokusunda huzur bulabiliyorum,
Ne de bir seher vaktinde dua edebiliyorum.
Aşka olan îmânımda kırık var artık.
Ve belki de en çok,
Sevildiğimi sandığım
için küskünüm kendime.
Ey gönlümün içli nağmesi sükûtum!!
Gönlümdeki kırık merheme,
Suskunluğum secdeye dönüşsün şimdi
Kelâm bitti,lâkin kalbimin sükûtu hala konuşuyor.
5.0
100% (5)