2
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
133
Okunma
Baktığın yerde bir göl kıpırdıyor,
Suya düşmüş ışık seninle anlam buluyor.
Nereye baksan orası çoğalıyor,
Bir bahçeye dönüşüyor dünya.
Rüzgâr yüzüne değdiğinde
Ben, uçurum kenarında esen bir dua gibi kalıyorum.
Saçlarının yana savruluşunda
zaman, gökyüzünden düşen bir yaprak gibi yavaşlıyor.
Her telinde ayrı bir yolculuk var,
her hareketinde usul bir sır.
Bir kaşığa dokunduğunda
evren küçülüyor,
senin parmaklarının arasında inceliyor dünya.
Sıradan olan her şey
senin elinde bir mucizeye dönüşüyor.
Bir bardaktan içtiğinde
suyun berraklığı sende açıklanıyor,
sanki su, sana varmak için yaratılmış.
Sen içtikçe ben susuzluğumu unutuyorum.
Gülümserken göz kenarında açan çizgiler…
onlar, zamanın en güzel imzaları.
Ben her kırışığa eğilip
gizli bir bahar kokusu buluyorum.
O küçük çizgilerde,
bir ömrün en saf ışığı parlıyor.
Ve biliyorum:
sana ait en küçük ayrıntı bile
benim için sonsuzluğun başka bir yüzü.
Tuttuğun kaşık,
dokunduğun bardak,
gözlerinin kenarında beliren çizgi…
Hepsi ayrı bir evren, ayrı bir ilahi.
Seninle bakmak,
seninle nefes almak,
seninle susmak bile
kendiliğinden bir şiir.
Ve ben,
her zerresine sığınarak anlıyorum:
sevmek, aslında ayrıntılarda saklı.
Senin ayrıntılarında.
5.0
100% (5)