3
Yorum
22
Beğeni
0,0
Puan
233
Okunma
sen oradasın
o fildişi kule de…
dostların var
omzunu yasladığın
limanların var
fırtınada güvenle sığındığın
şerden, beladan uzak
emin ellerdesin
etrafında fır dönüyor insanlar
rican bile emir telakki ediliyor
yani, bir sigara yakacak olsan
birbiri ile yarışıyor kibritler-çakmaklar
bense buradayım
çürük rayların gıcırdadığı
içinden kahır katarları geçen
bu metruk şehir de
sen gideli
iyiden iyiye saldım kendimi
rakının beyaz ellerinden tutabilmek için
bir bahane bulup
ya kıtlıktan çıkmış gibi içiyorum ya da
muttasıl tütün sarıyorum
dumanlı başıma
artık hiçbir şey şaşırtmıyor beni
acıtıyor ama şaşırtmıyor
gidişine öyle bir şaşırdım ki
hiçbir çağda yaşanmamış olan bu vahşete
el kadar bebelere reva görülen bunca acıya
eli kınalı analara yaşatılan yapılan bu utanca
artık şaşırmıyorum
bir zamanlar elime bir pankart alıp
zulmün kulaklarına gök gürültüsü gibi gürleyen ben
artık sadece susuyorum
sen de dahil…
evet yanlış duymadın
sen de dahil…
kimseye söyleyecek sözüm kalmadı artık
gidişinle…
ayın karanlık yüzünü gördüm ben
insan insana neler yapabilirmiş
bir kaşık suda nasıl dibe vurulurmuş
fondip yapılmış kadehleri duvarlara çarpıp
dağına küsmüş bir bulut gibi
nasıl aşka küsülürmüş
onu gördüm
bu yüzden
bir bebek minik elleri ile nasıl iterse
salça sürülmüş memeyi
bende kendimden uzağa itiyorum aşkı ve
aşkım’sı şeyleri
artık
aşktan bir medet ummuyorum
sen gözlerini dört aç sevgilim
ben yaşama ve aşka
gözlerimi kapatıyorum