0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
74
Okunma

Hayatta herkesin bir çizgisi vardır.
Kime göre doğru, kime göre yanlış...
Bir ülkede yasak olan, başka bir yerde özgürlüktür.
Bir insan için utanç verici olan bir davranış,
başka bir kültürde saygı görür.
Ve insan bazen kendi kalbini dinlediği için,
bütün bir kalabalık tarafından “yanlış” ilan edilir.
Kimi zaman birini seversin,
herkes karşı çıkar.
Kimi zaman konuşman gerekir,
ama sustuğun için suçlanırsın.
Kimi zaman elinden gelenin en iyisini yaparsın,
ama başkalarının gözüne batarsın.
Ve bir bakarsın,
kalbinle verdiğin kararlar
bir mahkeme kararı gibi yargılanmıştır.
İşte o zaman fark edersin:
Bir şeyin “hata” olup olmadığına
sen değil, başkaları karar veriyor.
Ve belki senin o an canın pahasına yaptığın fedakârlık,
onların gözünde basit bir yanlış,
hatta bir suç gibi görünür.
Ama ya tam tersi?
Ya herkesin “doğru” dediği şey,
senin içini kemiren asıl hataysa?
Ya onlar alkışlarken,
sen içten içe yanıyorsan?
Ya yıllarca “böyle olması gerekiyor” denilen şey,
seni insanlığından uzaklaştıran şeyse?
Hayat, siyah ve beyaz kadar net değildir.
Ve “doğru” ya da “hata” denilen şey,
çoğu zaman yalnızca kalabalıkların ortak kararından ibarettir.
Belki de sen hiç hata yapmadın,
sadece onların doğrularına uymadın.
Belki de yıllarca “doğru bildiğin” şeyler,
şimdi dönüp baktığında
içinde pişmanlık bırakan sessiz bir çöküştür.
İnsan bazen kendi vicdanında yargılanır.
Ve en ağır cezayı,
başkaları değil,
kendisi verir kendine.
İşte o zaman başlar gerçek sorgu:
Yaptığım şey bir hata mıydı…
Utku Can Güzel’in derin anlamlı sözlerinden biri...
Bir hatanın,
hata olduğuna bir topluluk karar verir...
Bu yüzden tüm ülkelerde
hataların cezası farklıdır...
Belki, yaptığınız bazı şeyler hata değildir.
Belki de doğru olarak bildiğiniz ve
yaptığınız şeyler bir hatadır...
Utku Can Güzel