0
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
106
Okunma
Karıncalar öncüsü Kırco
fillerin ağası Fillo’ya:
“ Senin koca ayaklıların bizim uşağı görmezden gelip
çiğniyor, zayiatımız çok; artık buna bir son versinler;
çiğneyip, ezip geçmesinler.” deyip yakınmış.
Fillo Ağa:
“Dikkat etmeseler ne olur, ne yapacaksınız
havalı, yukarıdan eserek ne yapabilirsiniz ki!”
Kırıcı kovucu yanıtını verince!
Kırcocık, öfkeyle, çıkarken:
‘görürsün ne yapacağımızı!” demiş, içinden…
Gelip ileri gelenlerini toplamış; öfkeyle
burnundan soluyarak, durumu anlatmış...
Görüşmüş, tartışmışlar; şu karara varmışlar:
şartlara göre her yoldan, kendilerini savunmaya,
gereken yerde savaşmaya karar vermişler..
Derken, karalarıyla sarılarıyla; kimileri açıktan
kimileri gizliden gizliye saldırıya geçmişler ki!
kiminin burnundan girip beynini oymuş
kimilerinin altından toprağı oyup, kuyulara düşürme
kimilerinin de yedikleriyle midelerine inip, oturup;
koca koca filleri şapır, şapır devirip öyle bir ders vermişler ki…
Kitaplara geçen, unutulmayan bir ders …
Derken sineklerin şefi de cesaretlenip
Ey sineklerim, gübreliklerde at kıçından
geçinenlerim; karıncalar kadar yok muyuz;
fazladan kanadımız da var iken...Bu miskinlik,
bu teslimiyetin nedeni nedir; kader midir;
bizi beslemelik gören atlar mıdır!
Bu karıncalar kadar yok muyuz…
Bundan bir ders, bir ibret almaz mıyız..
Bizim de silahlarımız var
at hastalıkları şap ruam
afrika at vebası mankafa...
Pandemi gibi burunlarından girerek
Bulaştıralım bakalım at nesli kalır mı.
-- A r ş i v --
Eşek Arıları Savaşı kitabından esinle
5.0
100% (3)