8
Yorum
32
Beğeni
5,0
Puan
417
Okunma

Bu şiir, insanın içindeki sıfatları, hallerini ve duruşlarını sorgulayan bir aynadır.
Yargılamak için değil; kendini tanımak için yazılmıştır.
İsimler değil, sıfatlar konuşur. Kimi zaman susar.
Sana değer katan her şeyden yoksun olmuşsan,
Kim sana ne derse desin, inanma; yoksulsun.
Gönle yöneleni bilerek yoksun kılmışsan,
Hiç boşuna kendini de savunma; yoksulsun.
Bir gönle girip de onu doyurabildiysen,
Kim sana ne derse desin, üzülme; zenginsin.
Hep verdiklerinle sevinip Haktan bildiysen,
Karşılık almadım diye bozulma; zenginsin.
Sözün az olsa da öze daldıkça derinse,
Boğup kalbi öldüren fail değil; bilgesin.
Bilmediğinde susmuşsan, gölgen de serinse,
Endişe etmeyesin; cahil değil, bilgesin.
Her konuda konuşup peşin hüküm vermişsen,
Üste çıkıp davanda inat etme, cahilsin.
Dinlemeden bilmiş gibi fikrini sermişsen,
Kalabalık olsan bile unutma; cahilsin.
Kendi aleyhine bile doğruyu diyorsan,
Kim sana ne derse desin, rahat et; adilsin.
Yakının olsa da yalnız hakka uyuyorsan,
Ne derler diye korkmadan sebat et; adilsin.
Eline güç geçince öfkeyle yoğrulmuşsan,
Hesap gününden kork, çünkü bugün sen zalimsin.
Mazlumu ezmek için yerinden doğrulmuşsan,
İster gül ister sus, değişmez; cebren zalimsin.
Kimliğe söz gerekmez, iz bırakır yaşarken,
Nefsini tanıdığın sürece de mesutsun.
Sıfatlar dökülür bir bir yüreğin taşarken,
Hakk’a yakın olduğun derecede mesutsun.
5.0
100% (15)