0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
165
Okunma
Ön Söz
> Her varlık, başka bir varlığa yönelir; bu yönelişe biz sevda deriz.
Bülbül güle döner, yel dağa dokunur, çöl yalnızlığı yutar. İnsan da kendini bu döngüde bulur.
Kimi bir kelimeye tutunur, kimi bir rüzgârda kaybolur.
Sevda, bir bağlılıktan çok, bir yöneliştir varlığa;
bir dilin sesinde, bir gölün sükûtunda, bir çölün yakıcılığında ararız kendimizi.
Bu dizeler, dış dünyadaki suretlerde iç dünyanın yankısını arayan bir ruhun izini taşır.
Çünkü aslında her "sevdalıyım" dediğimiz şeyde, kendimize doğru yürürüz sessizce.
Bülbül gibi zar ederim
Bülbül gibi zar ederim,
Güle sevdalıyım güle.
Acıları bal eyleyen
Dile sevdalıyım dile.
Bazen sevip, bazen küsen,
Küsüp de selamı kesen,
Seher vakti hazin esen
Yele sevdalıyım yele.
Yaz baharda dolup taşan,
Sunalarla gülüp coşan,
Güz gelende yorgun düşen
Göle sevdalıyım göle.
Ateşle, közle sarışan,
Tozu dumana karışan,
Kumdan tepeler oluşan
Çöle sevdalıyım çöle.
Minik zerreden oluşan,
Ana rahminde buluşan,
Canı canıma karışan
Döle sevdalıyım döle.
Ekrem MADENLİ
20.06.2025
5.0
100% (3)