8
Yorum
36
Beğeni
5,0
Puan
177
Okunma
Bu şiir, galata kulesinden kendini boşluğa bırakmak yerine,
ayakların tam yere basması için 3 ay bekletilmiştir..
Tam yere basabildi mi? O’nu da bilemiyorum..Lakin..
Siz şiir dostlarımın takdirine bırakıyorum...
İstanbul 7 tepeden oluşu derler,
o nedenle bizde İstanbul şiirini,
7 kıtadan ve 7 bölüm olarak yazmaya çalıştık..
çok uzun olduğu için okuyucuyu sıkmamak için..
Bölüm bölüm yaynlamayı daha uygun gördüm..
Sabrınız için şimdiden teşekkürler
Ey Kadim şehir; Sen ki, bir aşkın kendisiydin,
Medeniyetle dolmuş, irfânın gür sesiydin,
Maziyle hemhal olan, bir ceddin nefesiydin,
Bütün çağlar önünde, parlayan yüzün vardı.
Topkapı’dan her bakış, bir sultân hatırâsı,
Haremde gizli kalan, bir asrın suskun nâsı,
Zamanla yoğrulmuştu hicrâna dönen yâsı,
Tarihin her taşında, silinmez iz’in vardı.
Piyer Loti’de her ân, sevdayı fısıldardık,
Bir fincan kahve ile, maziyi hatırlardık,
Eyüp’te eller açıp, yapılan duâlardık,
Her yudumda ecdâdın, kalbinde gözün vardı.
Bebek kıyılarında, her akşam dolaşırken,
Kenarından süzülen, aşktı içimi dürten,
Bir sandalın gölgesi, sükuta karışırken,
Dalgasında bin yıllık, bir içli sözün vardı.
Ayvansaray; nasıl yer, duvarlar vedâlaşır,
Bir ârifin gönlünden, hazân olup dolaşır,
Mezarlık dile gelir, ruhlara ezgi taşır,
Taşın altında dahi, çok derin sızın vardı.
Sarayburnu önünde, durur gemiler mahzun,
Bir martı çığlığında, yine efsâne oldun,
Boğaz rüzgârı gibi akmıştın geceme dün,
Kıyıda dalga dalga, savrulan kozun vardı.
Arnavutköy gecesi, mehtâba gerdân olur,
Saraydan taşan nurlar, hâtıraya cân olur,
Kubbelerden secdeye, duâlar dermân olur,
Her câmide ebedî, içten niyazın vardı.
...andelip...
5.0
100% (15)