Başın yükseklerde, kulların yerde
Yaşa padişahım densin efendim
Sade bizim için, kaleler ör de
İsterse hakkımız yensin efendim.

Ayağında turab, başta yerimsin
Evliyadan öte mirim pirimsin
Sağım solum önüm arkam gerimsin
Varımız yoğumuz sensin efendim.

Şeksiz şüphesizdir doğru sizindir
Hata kusur bizde, eğri bizimdir
Rican emir demek, çağrı sizindir
Bize yol gösteren yönsün efendim.

Sayende ağladım, sayende güldüm
Sayende öğrendim, sayende bildim
İmdat eyleyende kapına geldim
Bugünüm yarınım dünsün efendim.

Hanemde çor çocuk, sana tabidir
Adın elimizin tek muhatabıdır
Sözlerin hazine altın kabıdır
Sultansın kağansın hansın efendim.

Tarafımız belli birdir sözümüz
Küpümüz dopdolu, olmaz azımız
Yalnız sana bakar gören gözümüz
Fesadın ocağı sönsün efendim.

Neyzemî huzurda, kuldur köledir
Yıkılmaz bedenin surdur kaledir
Şakşakçının sözü tam da böyledir
Herkesler çevrende dönsün efendim.

Necati OCAKCI (Aşık NEYZEMÎ)

TEŞEKKÜRLER

Gözü doymayanı daha çok doyur
Artacak olursa bize de duyur
Fırtına çıkınca bir lütuf buyur
Bizi uçurmadan dinsin efendim

Liyakat sahibi, her vasfa haiz
Ne yapsa mübahtır, tamamen caiz
Yükselirse asla dert etme faiz
Bir dua üfür de insin efendim
___ Şükrü Atay (Türkmenoğlu)