Her şeyin sırası var, biraz sabret demişsin
Beklemek bize ait lütfetmeyi bil yeter
Dertlerden kurtulursam, ben gelirim demişsin
Beni hallere sokan, baldan tatlı dil yeter.

Kanıyor ise yaran, merhem çalsam yeter mi?
Düşmanıma vermesin ağrı sancı yiter mi?
Geçer diyorsun ama kalp acısı biter mi?
Fedakârca davranıp, uzattığın el yeter.

Dörtnala koşuyorken, duygular ezilmesin
Eş dost hısım akraba, kimseler üzülmesin
Yetim çocuklar gibi, dudağın büzülmesin
Kahkaha olmasa da, tebessümle gül yeter.

Sevdan çukur olsa da, ölesiye batarım
Dile düşsem tınlamam, anasını satarım
Çınar isen izin ver, ben gölgende yatarım
Sevene toprak dahil, keçe kilim çul yeter.

Yokluğunda delirdim, hasret dağları aştı
Bu ne biçim tutkuymuş, yolum yordamım şaştı
Adını zikrederken, olanca sabrım taştı
Çile çile üstüne, çektirdiğin zûl yeter.

Kopacaksa kopsun be, yağmur dolu fırtına
Kim söylerse aldırma, engel koyma şartına
Çıkınını heybene, bohçanı da sırtına
Kavuşmayı uzatma, kararını al yeter.

Neyzemî’yim kervanım, ağır sevda yüklüdür
Aşkın derinden derin, çınardan da köklüdür
Bende azcık kalmışsa bir delinin aklıdır
Sofranda otururken ekmeğini böl yeter.

Necati OCAKCI –(Aşık NEYZEMÎ)

TEŞEKKÜRLER

Sabrında bir sonu var gelecek bir gün elbet
Ezelimden ahire beklerim ben müebbet
Sevdan yüreğimdeki en erişilmez servet
Uzun ince yolumda bir damla su ol yeter
........ESHAT

Kara sevda çekene sorulur mu nedeni
Her zaman görmek ister, onu âşık edeni
Hazırda bekliyorum, sen de sadece seni
Senden de çok seveni arayıp da bul yeter.
____ Şükrü Atay (Türkmenoğlu)