bir defa gözlerime baksan
gözlerimiz karşılaşsa bir defa
bir defa gözlerimim içindeki mecrayı
ürpermeden seyredebilsen
anlayacaksın
tanıyacaksın
hem kendini
hem beni

çıldırmak üzereyim
acıdan başka nasibim ne
bu sevdada
neden geceler boyu
neden günler, haftalar, aylar …
hatta yıllarca
bu amansız tenakuzun içindeyim

bugün ki kimliğim ne
ya daha evveli
ya daha sonrası
ya sen
sen derken
içimden bir şeyler havalanıyor
şehrin üstüne

yağmur bulutları kadar gri iken
yağmur bulutları kadar ıslak
gözlerim
kentin kalabalığında
bir şeyler arıyor
senden
çıldırmak üzereyim

hangi köşelerdesin sarı saçlı
deniz gözlüm
hangi kalabalığın arasında
bu şehirde
bir tek kişi var
dökülüp saçılabileceğim
o da sensin
sen işte
sensin işte

sırtında kadife elbisen
başında mor yaşmağın
saçlarını örtüyor olsa da
gül suyuyla tütsülenmiş tenin
gül kokuyorsun
o sensin
sensin işte

şu günde
bizim hikayemize
ne kadar yabancı
şu kalabalık
senin dahi fark etmediğin
şu kuytu
şu serin gölgeliklerde
herkesten fazlasın
sen
o sun

dahası
bir tek sana anlatabilirim
bir tek sen anlayabilirsin
beni
kaç gece
işte şu önünde durduğun sokakta
lambaların altında
sabahlara dek
kaç gece belki
o yağmur yemiş gözlerinin mavisini
gözlüyorum

diyorum ki
sen bilmiyorsun sevgilim
sen bilmiyorsun
bir eski zaman saatinin derinliğinde
tanışmıştık hani
o yerlerde unutulmuş anıları
topluyorum şimdi
kaç gece adımladığımız
şehrin bulvarlarından
kaç zamanlarından

redfer


Söz ve aranje ;İlyas Kaplan (redfer)
Her türlü Telif hakkı İlyas Kaplan’a aittir