Makamı forsu vardı, emekliye ayrıldı
Keşke ayrılmasaydı, bitip gitti o adam
Zannetti ki biriken, dertlerinden sıyrıldı
Çile üstüne çile katıp gitti o adam.

Sessizce mırıldandı, dedi bana ne oldu?
Üzüntüden kahroldu, gözü yaşlarla doldu
Yağmurlu bir kış günü, simitler elde kaldı
Öfkesinden yerlere atıp gitti o adam.

Zorlu hayat şartları gelip başına bindi
Zabıta baskın yaptı, kaçıp köşeye sindi
Yıkılmak üzereydi vah vah zavallı dendi
Yağmur çamur demeden, batıp gitti o adam.

Bu yaşta çalışarak, adeta dileniyor
Kebap olsun diyerek, sebebe ileniyor
Dişini gıcırdatıp kesmeye bileniyor
Işıkta birkaç mendil, satıp gitti o adam.

İlerleyen vakitte yolda yalnız buldular
Habersizce sokulup, üç beş kişi daldılar
Biraz harçlığı vardı, maddeciler aldılar
Belânın zorlusuna, çatıp gitti o adam.

Yapayalnız yaşardı, evlâtları bakmadı
Bir tanesi gelip de, sobasını yakmadı
Elektriği kesik, suyu zaten akmadı
Ömrünü damla damla, yutup gitti o adam.

İki kadeh içmeden kendinden geçiyordu
Yeter ki sarhoş etsin, ne bulsa içiyordu
Evi bırak sokağı, zorundan seçiyordu
Kaldırıma uzanıp yatıp gitti o adam.

Necati tanıyordu, ne hallere düşmüştü
Hayat denen kazanda, kavrularak pişmişti
Bulamazsa ne yapsın, boğazından kesmişti
Bir daha rastlamadım, yitip gitti o adam.

-Necati OCAKCI -
---------------------------------------
İşte o günden beri böyle geçti hayatı
İnadının yüzünden olmadı hiç rahatı
Kırk yılda bir gelse de aradığı fırsatı
Hep elinin tersiyle, itip gitti o adam.
____ Şükrü Atay (Türkmenoğlu)
----------------------------------------
.Ne var ise harcadı bütün parayı pulu,
Olanı anlamadı zaten Allah’ın kulu
Kapanıyor arada baktık hayat okulu
Dünyayı birbirine katıp gitti o adam,
........Dosteli
----------------------------------------