4
Yorum
36
Beğeni
0,0
Puan
474
Okunma
Darağaçlarının kararan gölgesi altında vesveseler,
Yaralarken baharın yaslı koyaklarını,
Ruhumda çığlık çığlığa isyanlar,
Uçurum kenarında uyurken,
Suskunluğumu sakladı
Bir göçebe gibi
Yalnızlığın sürgünü.
Konuşulmayan aşklar,
Yağmurda silinen kayıp adresler gibiyim.
Akşamın hüznünde lal gülün kanlı kristalleri,
Gülüşümün azaldığı yerde
Kesik bir çığlık,
Nefesimin buzları.
Bir zamanlar yanan,
şimdi sadece soğuk bir anı.
-Tarihin sayfalarına sızan soytarılar, çaldı masumiyeti-
Bir ihanetin gölgesi ruhumu karartan.
Ah, Ay’ın ateşiyle yanan begonyalar,
Saçlarımdan süzülen gecenin dansında
Tufan gibi gözyaşları yağsın üzerimize.
Unutulmuş kapılar ardında kırık rüyalar,
Kaybolmuş yolculuğun girdabında
Rüzgârın savurduğu yitik parçalar
.