1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
173
Okunma
Yazılan her şey, yalnızca okunmak için değil, var olmak içindir. Okur, henüz o satırlarda değildir; yazar, kendi izlerini takip eder, tıpkı karda yürürken geride bıraktığı ayak izleri gibi. Bu, yalnızca bir yazı eylemi değil, aynı zamanda bir keşif yolculuğudur. Yazar, kendi iç dünyasında ilerlerken, belki de henüz bilmediği bir okura doğru yol alır. Bu dizeler, yazmanın yalnızlığını ve aynı zamanda onun büyüleyici yanını ortaya koymak için, bir çağrıdır; okur ise henüz uzakta, belki de hiç gelmeyecek bir misafir.
Okunsun diye değil,
Var olsun diye yazıldı her harf.
Okur, henüz uzaklarda,
Belki de hiç gelmeyecek.
Yürüdüm karlı dağlarda,
Ayak izlerim peşimden geldi.
Her adım, bir kelimeydi,
Her iz, bir mısra.
Kim takip eder bilmem,
Belki rüzgâr, belki zaman.
Ben yazdım, çünkü yazmak,
Kendimi bulmaktı.
Yazılmış olan,
Bir çağrıdır sessizce.
Okur, belki bir gün gelir,
Belki de gelmez,
Ama izler kalır,
Karda, zamanda, ruhta.
5.0
100% (1)