Dün gece bir yabancı gibi geçtim yanından
yanında bir yabancı gölge vardı durakta.
oysa o duraktan,
o otobüse,
hep ikimiz binerdik o saatlerde.

Dün yanından bir yabancı gibi geçerken
sessiz çığlıklar koptu yüreğimden
umutlarım ağladı.

Dün gece bir yabancı gibi geçtim yanından
El ele otururduk binince otobüse
ayakta kaldığımızda;
saçlarını koklar gömerdim gözlerime.
Cenneti yaşardım
taptığım gece karası gözlerinde.

Dün yanından bir yabancı gibi geçerken;
mazi canlandı bir an gözlerimde,
yüreğim kanadı.

Dün gece bir yabancı gibi geçtim yanından.
birazdan ona da vereceksin ellerini
öpüp koklatacaksın gül tenini,
ve ipek saçlarını okşatacaksın tel tel.
belki bir türkü barda,
belki bir parkta,
belki bir asansörde,
belki bir sinema köşesinde
kim bilir! belki de evinde
durup dururken ona da sarılacaksın biliyorum.

Ona da tuzak kuracaksın büyülü gözlerinle,
taptıracaksın kendine biliyorum.
ve yakarken sevda ateşinde,
bir cana kıyacaksın belki de,
gizli kahpeliklerinle.

Dün bir yabancı gibi geçerken yanından;
yanıma her gelişinde şükür edişlerim geldi aklıma

Dün bir yabancı gibi geçerken yanından
yanında olmadığım için ilk kez şükrettim Allah’ıma