Hani bazı sıkıntılar vardır ya,
Tarifi mümkün değildir.
Hani bazı duygular vardır ya,
Dile getirilmesi çok zordur.
Hani bazı yalnızlıklar vardır ya,
Çırılçıplaktır.
Beden bertaraf etmekten acizdir.
Hani bazı
sevdalar vardır ya,
Karşılıksızdır.
Anlatılması bir türlü, anlatılmaması b
aşka türlüdür.
Alışmak kolay değil bunlara!
Hele uzun kış
gecelerinde,
Gömleğini henüz soymuş bir yılan misali,
İnsanı hayata küstüren, çırılçıplak yalnızlıkların,
Meşakkatini dile getirmek, kaleme almak yok mu?
İşte bu sıkıntı yeter insana artar bile,
Sevdalı yufka bir yürek dayanmaz bunları yazmaya!
Sanki ruh bedenden çıkmış bir hal alır!
Ayın her türlüsü rahmet yüklü
bulutlara gebedir!
Ama nedense doğum olmaz bir türlü!
Sabır ve metanetle beklemekten b
aşka bir çare yoktur!
Tabiri caizse çareler bile girer çıkmazlara!
Bunları yaşayan bir insan
Yaşayan bir ölü değildir de nedir?
Hani bazı insanlar vardır ya,
Kuru ekmeğini çorbaya doğrayıp yer
Ve öylesini mutlu olur ki;
Bu mutluluğu istesen de resmedemezsin hayat tuvaline
Ve çıkarsa er meydanına,
Kimsenin gücü yetmez sırtını yere getirmeye!
Ve herkese mert ve yiğitçe meydan okur!
B
aşkalarının yatında, katında gözü yoktur!
Gözü gönlü öylesine tok dur ki…
Cebinde akrep varmış misali
Elini bir türlü cebine sokamayan,
Zengin cimri olmaktansa ben diğerini tercih ederim.
İşin kolayına kaçmadan düşünmek lazım!
Her şey burada kalmayacak mı?
Diğer tarafa götüren var mı?
Ben hesabını veremeyeceğim serveti hiç istemedim.
Ve bu can bu tende oldukça da istemeyeceğim.
Hani bazı insanlar vardır ya,
Sıfatların ardına gizlerler kendilerini
Hani bazı insanlar da vardır ya,
Zalim olmuşturlar.
İnceden inceye her şeyin hesabının sorulacağını,
Şeytan unutturmuştur onlara!
Gurur ve enaniyet atına binmiş, dolu dizgin dört nala yol almaktadır.
İnsanları her daim hor ve hakir görürler!
Ama akibetinden bihaberdirler.
Hani bazı insanlar vardır ya,
Bukalemun misali menfaati uğruna, envai türlü renk cümbüşüne bürünürler.
Yazık hem de çok yazık...
İnsanın bu kadar alçalmasına
Böylelerini gördüğümde utanıyorum insan olduğumdan dolayı!
Oysa insan hiç bindiği dalı keser mi?
İşte bunlar bindiği dalı kesenlerdir.
İşte bunlar daracık kabri düşünmeyenlerdir!
Oysa keşke bunları düşünseydiler!
Her iki alemde daha çok kazançlı ve daha çok mutlu olurlardı!
Alnı açık başı dik yürümek varken,
İnsanların hayır dualarını almak varken,
İnsanlıktan nasibini alanların
sevgilerine, saygılarına,
muhabbetlerine
mazhar olmak varken,
Bunları yapmayanların hallerine acınmazmı?
Keşke akıllarını başlarına devşirseydiler!
Keşke bu fani
dünyada yaşayacakları günlerin biteceğine inansaydılar!
Daha iyi olmaz mıydı?
Benim başım dik alnım açık,
Dimdik yürüyorum,
Vicdanım çok rahat
Canlar gelin biraz da diğer tarafı düşünelim!
Düşünelim ki nefsin şatır atı bizi
cehennemlik olanlardan etmesin!
Korkmak lazım zalim nefisten!
Hem de öylesine çok korkmak lazım ki,
Korkular insanın
uykularını kaçırsın,
Ve yüreklerde
gönüllerde her daim o bulunsun!
Ve daha yazmak istediklerim neler var neler...
Ben duygusalım, ben duyarlıyım
Ve ben atalarımın kemiklerini sızlatmayanlardanım.
Kendimle ve düşüncelerimle iftihar ediyorum!
Kim ne derse desin?
19/Aralık/2008