ÇÖLOVASI KEREM TÜRKÜSÜ
ÇÖLOVASI KEREM TÜRKÜSÜ
Kötüdür gelinin kocası kötü Kötüdür adamın boynunun biti Kömür gözlerine kurban ay gelin Gittiğin yerlere beni de götü Sabah olan ayna tuttun duvara Gelin pek güzelsin kocana vara Faydasız çamuru çalma duvara Yağmur yağar emeklerin zay olur Çayır çimen olsun gettiğin yollar Allı delmesine işlediğim pullar Sevip de sevdiğin almayan gullar Ölür gider kara bağrın döveler İneyim gideyim yemenden öte Sevdiğim kalbine gelmesin hata Datlı canlarımı koydum yoluna Daha yol mu gider ölümden öte Yüce dağlar boran m’ ola kış m’ ola Kara gözler urun urun yaş m’ ola Benim bağrım cayır cayır yanıyı Senin bağrın demir inen taş m’ ola Gıratımı süremedim engine Allı gelin düşememiş dengine Ufacıktan (ta küçükten) havas etmiş zengine Zenginin malları yanar kül olur Görünen binanın yapısı olsam Girdiğin evlerin kapısı olsam Dinar dağının kapısı olsam Yar seni kendime tapular idim Gorunun annacı gumalar dağı Eridi kalmadı yüreğim yağı Seni dolu vursun kınığın bağı Yarime gülleri kıyamadın mı Pancar tarlasında yorulmadın mı Şu gelen güzele vurulmadın mı Yemin etme yeminlere uğrarsın Gız iken sen bana sarılmadın mı İkindi olunca hava serinler Yaktı beni kızlar ile gelinler Sevdiğine varamayan yiğitler Uyur uyur uykusunda belinler Arı buğday iyi gelir tohuma Allı gelin doğru yürü yoluna Hele şu gelinin selvi boyuna Kocasının hiç elleri değmemiş Olu yol üstüne kurmuş kazanı İnce bele yakıştırmış düzeni Selvi boylarına (datlı dillerine) kurban olduğum Sen mi oldun (şenovanın) memleketin güzeli Oynar şu güzelin kaşları oynar Rafa koyduğum balınan kaymaklar Olur mu güzele sarılmak doymak Köt’ adamın var ömrünü yok eder Kapına bağladım kınalı koçu Güller mi topladın yar benim için Zalım anan seni bana vermesse Mapus damları da kız benim için Karşıdan karşıya bir keklik uçtu Savruldu tüyleri bağrıma düştü Güzeller yoluna üç tuzak kurdum O da kaderimden kötüye düştü Dedim ağa yatak koyan yaylaya Ağılar mı katan bala kaymağa Ayrılık mı geldi bizim oymağa Ölüm ver allahım ayrılık verme Pulluyu örterler alın üstüne Kaymağı sererler balın üstüne Hangi yoldan geleceksin oy yarim Gül yağları dökem yolun üstüne Çiçekli alada bizim yolumuz Yardan ayrı düştük neydiz doğrumuz Oruç bayramında kurban ayında Allı gelin ayrı düştü yolumuz Evlerinin önü kara karınca Orucum bozuldu yari görünce Sarılıp da bir yatağa girince Yalan dünya cennet olur o gece Desti koydum çeşmenize doldu mu Üstüne yaş serdim bilmem oldu mu Yıllar oldu sen buradan gideli İnce bellerini saran oldu mu |