Yani şimdi...dayılanmak kolay yaşanan günlerin gelgitleriyle. sussam yüz, konuşsam elli yılını alır, başka pencerelere güldükçe. beni unutman... / düşündüm de hiç bir kiri benden değil, kendi sokaklarında evcilik oynayan kızın./ çünkü bende biraz çocuk, bende sevgiye açtım. ve öyle çok canımı yakıyordu ki yırtık ayakkabılar içinde sana getirdiğim yüreğim, sevdin, sahiplendin, sağol. peki sonra? sonra onları nasıl aldın da kaçtın?! yol ve yolcu tarifleri düşüyor yapraklarını eksilten takvimlerden aklıma. bir şoför, üç muavin düşüm olmayacak örneğin, sensiz ve en çok kendime karanlık yollarda kaybolduğumca... yani şimdi sen gittin mi? hala seni gördükçe durup binmeni bekleyen minibüs şöförlerinin de hatrını kırıp... |
dudaklarımda kaybolmuş adın
her harfi bir bıçak izi kadar derin
rüzgarın sesi eski bir ilahiden artakalan
şimdi hangi sokaktan geçsem
seninle ölümü paylaşmış çocukların adımları yankılanır
tebrikker🙏