Hakikat "Bizim Çocuklar"Şiirin hikayesini görmek için tıklayın İmam Hüseyin’in altı aylık askeri
"Ali Asgari" Savaşın ortasında bir bebek susuzluktan artık kıvranmaktadır. Annesi Zeyneb (as) evladını göstererek "Bebeğim ölecek, onun için düşmandan bir yudum su iste" der. Hüseyin (as) onu kucağına alır ve düşmana doğru yürür. "Ey topluluk, ben Muhammed (sav) torunu değil miyim. Siz benim kanımı nasıl helal görürsünüz. Bana acımıyorsunuz bari ona bir yudum su verin" der. Bunun üzerine altı aylık bebek bir okla boynundan vurulur. Hüseyin (as) ellerine akan bebeğin kanını göğe savurur. Rivayet edilir ki o kanın bir damlası bile yere düşmez. Bu mersiye Ali Asgari için yazılmıştır. gönül penceremi açtım badi ve işaret parmagımın arasında güneşi gözlerime sığdırdım bütün ihtişamıyla yine dönüyorken dar-ı dünya göğe bir ah saldım "elbet bir gün sıra bana da gelir" işte o gün ne terazi dinlerim ne Sırat bilirim Sur’a nefes olurum bizim çocuklar kıyametten korkmazlar! vaktidir.. sağımdan solumdan iki melek ayrılır yerine iki bebe bulunur biri çocukluğum bir diğeri Ali Asgari.. birinin gözyaşı diğerinin susuzluğunu giderir birinin kanı diğerini yüceltir işte o vakit sözüme itibar edlir zira ben bir büyük bedel ödedim benim kanımı kim döktü! bütün gözler bir yöne çevrilir O kendine emin ruha.. "biz senin kanını yere bırakmadık" bir büyük melek semayı aralar gökte bir salıncak kuruludur Zeyneb’in kollarında bebesi uyur gönül penceremi kapadım badi ve işaret parmağımın arasından güneşi gözlerimden bıraktım daha şeriat bilmem daha tarikat istemem hakikate vardım.. |