YETMİŞ-BEŞ KURUŞŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Orta yaşlı bir kadın çok katlı gürültü dolu evinden kaçıp kurtulmayı ister.Eski mahallesine doğru iner.Ölüm sessizliğini hisseder hisseder çünkü orada yaşayan bir çok kişi hayatını yitirmiştir.
Orada yaşadıklarını en çok ta dondurmacının şarkılarını özler.
Avucuma alsam eski tarihten bir yetmiş -beş kuruş
yine gelir mi sesleri ? Oysa bir külah dondurma heyecanıydı be vallahi şu neşe dolu seslerimiz Kahveye çağırıyor şu kızları Sacide abla Telvelere bakacak kısmet var mı yok mu? bizimkiler heyecanla merakta Dar aralıklı bir yokuştan görünür şu dondurmacının arabası dönerken 45’liğin birinde atlı karınca sıraya girenler kıkır kıkır keşke şimdiki çocuklar görse tam bir mutluluk sofrası Hey şu kuruşlarınızı düşürmeyin! çok zor verdi Selo’nun zorda yine babası Şimdi bomboş evler Sesleri silinmiş duvarların Meçhul zamanlardan birine yaklaşırken , şu acımasız mevsim . Sadece bir teslimiyet Karanlık bir yerlerde kal ! diye emredilen korkunç sessizliğin Ah be tatlı annem Özlediğim en çok ta senin sesin .Ah o gerçek hikayelerin. Diyorum ya, Yine olsa şu avuçlarımda yetmiş beş kuruş sıra sen de dediklerinde Eski mahalleye doğru koşsam koşsam koşsam Vedasız gidenleri bulup da teker teker hesap sorsam... |