Gökyüzüne düşen ruhun iyileşti mi?
I)
Az gittin uz gittin Onca yolu teptin Ne oldu? Gökyüzüne düşen ruhun iyileşti mi? Döndün baktın, yangın. Gittin baktın, harabe Onca uzaklardan baktın diye Geriler kayboldu mu? Siyah bir süt emzirdiğini Ateşlere attığını ellerini Konuşup durduğunu aya, yıldızlara, gecelere Ne oldu S ö y l e. Pervanelerin kapısını niye çaldın? Beni n i y e bıraktın? Göğsündeki kokunda beni tanıyan a t l a r Koşardı kaderimizi Korkuyorum derdin Ben bıraksam da sen beni bırakma derdin Unuttun mu Ben unutmadım. Sen bizi bir savaş meydanında bıraktın Bağrımda çamurdan Anzelha Çamurdan bağrımda Urfa... II) Çocuklarınla... Şimdi o şehrin neresindesin? Rüyaları okuyan bir cinnah Titreyen elleriyle tuttuğu ellerime bakıp Unut dedi. Unutmazsan Fırat’ın öte tarafına geçme dedi. Alnını kaldırma aynalardan dedi. Sağ tarafına yatma dedi Yüzüme baktı, baktı, baktı. Yüzün kalmamış dedi. Yüz nedir dedim? Yüz sevgilindir dedi. Sevgilin ölmüş dedi. Kızdı. Sen niye yaşıyorsun dedi. Ya hu dedim. on altı bin kere y a h u dedim. İçindeki ışığı kaybetme Sarıl hayata Delir, iyi gelir. Yürü caddelerde. Çok yürü. Yürümek rahmettir. Yürümek affettirir Yürümek akıtır zehri. Durma Durmak küfretmektir kendine Durmak küsmektir Uyuma Taşı Oku Hatırla Bağışla onu dedi. III) Kanatlarının kırıldığını Döne döne düştüğünü Biliyorum güvercin pazarlarına Rehavi geçerken gördü seni Gelip bana anlattı Tutmuşlar seni işte Ellerinde kalmışsın. Urfa siyah Sen siyah Ben siyah Sır siyah Gecenin bir vakti, Kamberiye’nin arka sokaklarında atılmış bir silhayım artık. Bizi ayrılanlar duyar duysa duysa O da yanık bir türkünün kıyısında "Öyle ser-mestem ki idrâk etmezem dünyâ nedir Ben kimem sâki olan kimdir mey ü sahbâ nedir" 3 eylül 2024 04:44 Üsküdar |
Selam olsun o güzel yüreğine.