HELE DOSTLARBaba ölmüş ana yaşlı Tarlaların yolu taşlı Dertler olmuş iki başlı Taşınır mı hele dostlar? Kavun ektik kelek çıktı Sabır derken dostlar bıktı Gözyaşları bentler yıktı Merhem yok mu kele dostlar? Kar üstünde buzlu kızak Yalan dolan olsun uzak Düşman kurmuş türlü tuzak Dur denmez mi yele dostlar? Yan yanaymış akla kara Duygularım düştü dara Duru sular girdi zora Karışsın mı sele dostlar? Ulu dere aktı gitti Doğru sözün gücü bitti Düz ovada diken bitti Hep batsın mı ele dostlar? İlerlerken dünya fence Gülerim hep ince ince Taşlı yolda eğleşince Dur denir mi file dostlar? Toprak kuru yeşil sarı Tarlalarda kaldı darı Biz görmeden türlü zoru Gelmez miyiz dile dostlar? Halil derde ağıt yakar Yaşadıkça dertten bıkar Düşündükçe düşler akar Basmaz mıyız zile dostlar? |
Çoban çeşmesi hep böyle gürül gürül aksın. Temennim budur.
Saygılarımla.