RAMAZAN GELİYOR…

Yok mu; kazancının bereketlenmesi isteyen?
Yok mu; oruç tutup sıhhat bulmak isteyen?
Yok mu; kokuttuklarından komşusuna ikram etmek isteyen?
Yok mu; şeytanın vesveselerinden kurtulmak isteyen?
Yok mu; sabrın sonunda selamete ermek isteyen?
Yok mu; sınırsız olan rahmetten istifade etmek isteyen?
Yok mu; şiddetini tarif edemediğimiz cehennemden kurtulmak isteyen?
Yok mu; tokluğu bir kenarda bırakıp, açların halinden anlamak isteyen?
Yok mu; istekleri sınırsız olan nefsine “bir dur” demek isteyen?
Yok mu; kardeşinin nefes kokusuna katlanmak isteyen?
Yok mu; yaptığı iyilikleri binlerle çarpmak isteyen?
Yok mu; ikram etmeye, ihtiyaç sahiplerinden başlamak isteyen?
Yok mu; gösterişsiz ikram sofraları hazırlanmak isteyen?
Yok mu; “hayır yapacakken” şerden sakınmak isteyen?
Yok mu; hastalık bahanelerinden kurtulmak isteyen?
Yok mu; açık olan lokantaların kışkırtmalarından yüz çevirmek isteyen?
Yok mu; “Nerede o eski Ramazanlar” sözünden kurtulmak isteyen?
Yok mu; sahurun sevabından istifade etmek isteyen?
Yok mu; kabul olunmuş bir iftar duası etmek isteyen?
Yok mu; inandıklarını sözüyle değil, özüyle yaşamak isteyen?
Yok mu; “Yüce sevgilinin yolundan saptıranlara” dur demek isteyen?
Yok mu; yoldan çıkaranlardan kurtulmak isteyen?
Yok mu; akşamında kavuşacağı ikramları sabırla beklemek isteyen?
Yok mu; asıl mükafatı Mevla’mızdan ümit etmek isteyen?
Yok mu; Cennet’e ulaşmak için yokluğa katlanmak isteyen?
Yok mu; Cemal’ini seyretmenin hayaliyle yaşamak isteyen?