(Yok hüzne mahal çay varken
Hem akşam vakti hem sabah erken)

Meşrubat-ı Müstesna

İstisnalar içinde istisnadan istisna
Demlikle semaverin imeceli düşüdür
Su ezelden azizdir çay kusurdan müstesna
Cama şavkı vuran sır Leyla’nın gülüşüdür

Mahpeykerle yarışır berraklık hususunda
Ayın bedir hâlinden eser taşır hâliyle
Yer etmiş seveninin gönlünde ve usunda
Yanar tutuşur dudak sevgili hayaliyle

Biraz maviyle hem dem biraz yeşile çalar
Tam yol ileri derken erbabının sesinde
Çalınır ağır ağır bestenigâr parçalar
Usaresinden iz var Leyla’nın nefesinde

Hüzne ne mahal var ki ey sâki çay doldur çay
Billurdan avizeler göğüne yıldız
olsun
Bu yıldızı bahtlara doğan veli nimet say
Gönüldeki terane gayrı hazansız olsun

Çayın nazı süzülsün ince belliye nazla
Işıltısı göz alsın yeni şiirler doğsun
Birleşsin dudakla dil aynı içli niyazla
Gördüğüne şaşırıp güneş gözünü oğsun...
Ankara, 19 Mart 2021 İbrahim Kilik