ESKİDİ GİTTİYılların yorgunluğu bir araya toplandı, Bitmeyen şarkı bitti, nağmeler sözde kaldı. Diller bir ok misali yüreğime saplandı, Ciğerim lime, lime; her parça közde kaldı. Duygularım tarumar, acılar çok derinde, Sorma sakın halimi, dağlar oynar yerinde, Bu dertler unutulur, belki günün birinde, Her şey eskidi gitti, özlemler bizde kaldı. Örümcekler ağ yapmış değirmenin taşına, Değirmenci yorulmuş, bekler yalnız başına, Undan renkler yansımış bıyığına, kaşına, Alna düşen çizgiler, sonunda yüzde kaldı. Kağnı tekeri bekler bahçenin köşesinde, Oylum, oylum yaralar çamında, meşesinde, Hiçbir eser kalmamış kuşların neşesinde, Avcıların gözleri, kardaki izde kaldı. Meyve dalda çürüdü, ağaçlar yaprak döktü, Dağların doruğuna koyu bulutlar çöktü, Güneş erkenden battı, şafak ise geç söktü, Duygu yüklü cümleler sadece güzde kaldı. Musallanın mermeri, tabutların ağacı, Ölülerden ziyade, dirilerden davacı, Kimler gelip geçmedi; ağladı ana, bacı, Gözyaşları yanakta, acısı özde kaldı. Ömür öyle geçti ki; bahçede gül eskidi, Yazılar uçup gitti, mektupta pul eskidi, Eskimeyen ne kaldı? Geçtiğim yol eskidi, Tozları ayağımda, sızısı dizde kaldı. Sabri Koca |