AH ŞAPKAM?!

Üç yıldır giydiğim bir şapkam vardı. Modeli her yerde bulunan bir şapka değil. Sevdiğim bir şapka idi. Rengi biraz solunca siyah kumaş boyası ile önceki gün boyadım, yepyeni olmuştu.

Bugün bir cenaze törenine katıldım ve şapkayı çıkarıp montun cebine koydum. Fakat tam sığmadı cebime demek ki, cenazenin salından tuttuğum sıralarda sanırım cebimden düşmüş olmalı.

Ederinden değil de emek emek boyayıp da bir gün giyemediğime yanıyorum. Başım üşüdükçe aklıma geliyor..

Yani cenaze namazında cenazeye saygıdan başımdan çıkarmış bulundum.

Nedense rahmetli Süleyman Demirel’i şimdi daha iyi anladım. :)

Parası hiç önemli değil o modeli ve o kumaşı bulmak mümkün değil... Kaşmir gibi yünlü bir kumaştı.. Her nasılsa güzel bir model üretmişlerdi...

Olacağı varmış diyelim artık başka ne diyelim?! :) "Kaçan balık büyük olur" mu diyelim artık ne desek boşuna, giden gitti...

"Mal canın yongası"işte...

14.02.2019

Eskiden derdik ya hani
Dert etme hiçbir şeyi
Şapkadan başka bir şey
Takma kafaya;
Gel gör ki düzende
Tepedekiler en başta
Yeni yeni vurgunlar
Usulsüzlükler ile
Yalanlar ata ata
Gözümüzün içine
Baka baka üstelik
Soyarlarken ülkeyi
Ne akıl kalır başta
Ne de şapka,
Her gün bir şeyler kayıp
Bugün de şapka;
Bana mı, sizlere mi ayıp?!

Şaban AKTAŞ
15.02.2019





HER AY SENİN İLE

Her ay senin ile Yirmi Sekiz gün
Yarı senin ise yarısı benim
Ay Güzelim, senin dolunay yüzün
Ondört senin ise Ondördü benim

Dünya Sevgililer Günü ise gün
Şubatın Ondördü gün senin günün
Hilâlinden gülay, küle döndüğün
Gülay senin ise külay’ı benim

Yirmisekiz günde bir dolunay var
Gökyüzünde uçan bir deli tay var
Sevdan ile algın akıyor çaylar
Çaylar senin ise deli tay benim

Sensiz bahar gelmez, karakış naçar
Bal yapan arılar yüzünde uçar
Cenneti âlâda çiçekler açar
Beyaz senin ise sarısı benim


Senden ayrı yürek gün gibi yanar
Günebakan çiçek güneşe döner
Gül yüzünü ayın yüzüyle anar
Gece senin ise gündüzler benim

Şaban AKTAŞ
14.02.2019 - 13.14