rüzgarın yonttuğu taşı ağaca bağlayıp bekle
şimdi bir şey söylesem az olur
kapat gözlerini nefesimi duy
boşlukların duasını dinle

içimizin hayaliydi uzaklaştığımız
aynı duyguya denk bakışmalar
hizası hiç bozulmayan suya doğru
sürüklenirken iki yana kaçışan dalgınlıkların yüzü
ayırırken bizi
yine de seviyorduk bir birimizi

uzatıp aşkımın ilk bakışını
tutunup hangi kıyıya varacağımızı bilmesek de
omuz omuza kaygısız patikalarda
ışıklı evin beyaz güvercinlerini seyrediyorduk
dudaklarımızda sırılsıklam bir şarkı
aynı rüyayı anlatıyorduk kalbimizdeki sevince

uzun zamanların kardeş kıldığı anılar
işte bu
eteklerimiz de bahar
bir daha bu güzel yaz akşamını bize vereceklermiş
yıldızlara bakıp beraber
ay ışığına dalıp ağladığımız

ara sıra kavgacı
uyur gezer ağzımı dayayıp bulutlara
sana sırılsıklam bir yağmur
bir yağmur gibi karışmak istiyorum.