ey tabib
dosta huzur firaktır
yüreğe göz faruk sevdaya inat öfke sese kulak bebektir gönüle yağış dökene öfke hezimet doğurur bedende aşka hizmet gönül ehline haramdır büyüklüğe çekene küçük görüntü küçüklüğü çekene büyük görüntü desturdur himmete aşkı baki yapan hikmet maşuku fani yapan öğüttür fani gönülde herşey susar baki hizmet eder baki kalanda gönül saki kalanda sarap gibidir ’sarap sehy’tir bulanan sarabı ulanan suyu haram etmek satmak ve de atmak aşka aşık olanda olur aşıkın aşık olduğuna aşk da aşık olur içtiğin şeyin kendisisin biçtiğimin biçeri savaş mükafatı yoksa al kıyafetini karına burhanın dükkanında gönülgahına bulaşmadıysa aşk kefaretine bin akl yeter düşmese yerinden bir akılla bin akla ziyafet eşeği eşek yapan üstündeki semerdir kıçındaki kıllar değil vur kıçına al semerini semeri yazanda değil kazan/da bul .. bu devrin savaşını ibnelikte ara bu devrin kıyametini ışığını kıyamete saklayan da ara gönül değdi gözlerime sukutu rahmanda ara sözü aşkta aşkı nazar etmek haramsa aşk ile rahmanı ayır et duvardayım gönlüm ile bulvardayım sözüm ile dışardayım sırrım ile esirim sen ol tesirim de ben ben biz olmuş sonra da siz ney’im var benim sesimde leylaksın gönlümde emlak dön dur da bana gel şemsim ol desem kaçarsın benim ol desem kovarsın ey tabib! destura nizam gerekir mi? nizama bizıman? hücresinde rüzgarım ben yüküm sana yar gelir başım yara bere aklım kayıp da söylemesi ar düsünmesi bar aşkla aşk yapmak akla ziyan mı? gezgin imgeler.... |
........................................................................ Saygı ve selamlar..