Ne durdurmak mümkün,fani dünyayı.
Ne anlatmak mümkün yalan rüyayı.
Algılar yağar iken tepemizden.
Çatırtılar geliyor kubbemizden.

Akıllar donuk hipnoz kafesinde.
Tartamıyor terazi kefesinde.
Çevrilir tepede aynalı dolap.
Bilinir kimden gelir bu inkilap.

Atlarken uçuruma bir çok sürü.
Haydi derler sende bizimle yürü.
Deveyi yardan uçurur iştahı.
Bir tutam ot,sonra dindirmez ahı.

Gerçekler gizli,söylenen ütopya.
Neden açılmaz bir sor Ayasofya.
Oysa toplum birbirine vakvakta.
Gittiğimiz yol ne,hangi kavşakta.

Kurbağa ısınırken ağır ağır.
Aklım diyor şimdi pişmeden bağır.
Ne dünya malı, ne gerek para pul.
Yeter ki olmayalım biz kula kul.

Görünür şimdi komşularda afet.
Sömürüye parça parça ziyafet.
İnşa edilen yoksa bop planımı.
Başkanlık,eyaletin ilk adımı.

Öz yönetim sanma şimdi hayalet.
Yavaş yavaş, önce olur eyalet.
Planları işler iken fasıl fasıl.
Sonunu görmek gerek bize asıl.

Kuklalar oynar,Hacivat karagöz.
Kime verilmiş bilinmez hangi söz.
Sunarlar ağusunu altın tasta .
İyi gelir zanneder bizim hasta.

Ne ihale,ne de makam kaygısı.
Derdimiz sadece vatan sevdası.
Aldananlara aldanmamak gerek.
Zemin kayıyor çoğu bilmeyerek.

Doğruyu söylersen pabucun dama.
Elbisen parçalanır tutmaz yama.
Dilerim korkularım bir hayalet.
Korkma yarın olmaz ise eyalet.