esrik bir vaveyla şimdi atılan paraf
seni bana bağlayan agraf esrik bir vaveyla
ah bir tutabilsem libasınızdan
tutabilsem de yırtsam
terler dudak arası ıslıklar
dil yarası çığlıklar terler
sahi kaç kez gözlerinde bakaya kaldım
kaç çiğdem e dadandım



tende dağılma noksanlıkları
züğürt faslındayız gidişatın
absürt valsında
kimi düşünsem hilaf
kime sarılsam tuhaf
her yer darlık
her yer zındanlık



düşlerim kaçık
düşlerimle aram açık
sorma yarın ne olacak
şiarımı sorma
bırak kanayayım
bırak zarar hanesine yazılayım



biri gök
diğeri yer
ne zor şeymiş öykünmek
hüküm sürmek ne zor şeymiş
ister zırvala
ister ırgala
bir ana getir beniki
hayatı ıskalayayım



mesafeler yoz
mesafeler ağır söz
ıslak ile kurunun
parlak ile grinin
ortasındayım








boşuna arıyordu taşını pırlanta yüzük
bozuk sağlamını boşuna arıyordu
iyide!
biz bu selamiçeşmeye
biz bu yaralarımızı deşmeye
keyfe kedermi geldik



yitikti voltalar
utopyaydı oltalar
sence ne iştir ölüm
gözü nasıl bakar
teri nasıl kokar
bilirmisin



her sabun köpüğü kaygan
her ebabil söküğü üryan
efektif bir hicrandır kurgulanan
yada bir sintine döküğüdür
üzerimize sıçratılan