Aklım almıyor, gücüm de yetmiyor,
Nasıl da zillete müptela olmuşuz,
Evlat babayı, baba da dedeyi takmıyor,
Durdurun dünyayı midem bulanıyor.

Sefahet diz boyu, nasihat da geçmiyor,
Nasıl da dünyaya kanar olmuşuz,
Komşu komşuyu, akraba da sılayı tanımıyor,
Durdurun dünyayı midem bulanıyor.

Edep-haya tınmıyor, sabrım da kalmıyor,
Nasıl da laşka nesiller peyda etmişiz,
Erkek adama, kız da hanıma benzemiyor,
Durdurun dünyayı midem bulanıyor.

Rezillik diz boyu, körlük-sağırlık da sökmüyor,
Nasıl da besmelesiz veletler türetmişiz,
Büyük küçüğe, küçük de sevgiye değmiyor,
Durdurun dünyayı midem bulanıyor.

Vatan-İlke bilinmiyor, ayarım da kaçıyor,
Nasıl da Yorgo’ya, Maria’ya aşık etmişiz,
Kardeş kardeşe, millet de ecdada benzemiyor,
Durdurun dünyayı midem bulanıyor.

Namussuzluk diz boyu, namlu da doğrulmuyor,
Nasıl da haramzade cücükler sektirmişiz,
Karı kocaya, koca da aslına dönmüyor,
Durdurun dünyayı midem bulanıyor.