GİDİYORUM HOŞÇA KAL
Can Yücel sokağında
Ezilmiş kaldırımlar Üstünde ürkek bezgin Ve yorgun sol adımlar Sarhoşum darmadağın Taş duvar solum sağım Tanrıçanın ülkesinde Afroditçe yalnız yitik ve kaçak Karanlıklar gölgesinde Işığa yürüyorum Görüyormusun? Yasaklı bölgelerde şairler kırgın Ne kalmışsa ezberimde güncele uygun Anlaşılmaz ağlamaklı tiz sesimle Hüzünlü şiirler söylüyorum Duyuyormusun? Yeniden başlamak gün- gün Hem de bu yaşta Sırf insan olduğum için Her seferinde sola çark dön geri, Dolap beygiri gibi Döne- döne geride bıraktım emeğimi Biliyormusun? Doğasına uyumlu suskun ve sessiz kaya Yaslandığım dağ Nehirlerde salımsın Bağrına nakşettim adımı Yüreğinde izim var Yağmurlar bile sökemezken Sen Siliyormusun? Bak yine geçti bahar Araya girdi hasret Deniz gözlü yar Gidiyorum hoşça kal Anılardan bizi Soruyormusun? |
Bir bakıştır göz göze, bakan ha körpe ha kart
Uzman hattat olsan da, çizgisi dümdüz değil
Benlik yok aşk sevgi var, kalp terzisinde tart.
Aşkın tarifine bak, aşık maşuktur bazen
Küçücük bir hediye, aşk tek bir güldür bazen
Sevgiliden kaçmaktır, fayda varsa kaçışta
Bu uğurda tek yolsa, hep ayrılıktır bazen.
Us aramak yok aşkta, arayan da yoktur us
Sınıf farkı olsa da, adamı eder sus pus
Karun olsa da aşık, mal mülk geçmez bu yolda
Çok tatlı bir melodi, çalarken tiz gel de sus.
Kulaklar çınlar durur, akar manalı sözler
Etrafa neşe saçar, iliklerine kadar
Aşk için aşktır tek yol, gözler için özler
Reklerden daha renkli, bir başka görür gözler.