Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
YÜZYILIN IŞIĞI Mustafa Kemal Roman Hüseyin TURHAL
Ateşten Doğuşun Hikayesi Bu, sadece bir Mareşalin biyografisi değil; bir idealin, bir milletin küllerinden yeniden doğuşunun romanıdır. Mustafa Kemal. Bir liman şehri olan Selanik’in tozlu sokakları...
33. Bölüm

On Birinci Bölüm: Kadın Hakları Devrimi

8 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum

(Karakterler: Mustafa Kemal Paşa, Kurgusal Kadın Öğretmen Zeynep Hanım, Kurgusal Hukukçu Adnan Bey, Yaşlı Köylü Nene Hatun)
1926, Türk Medeni Kanunu’nun Kabulü
Cumhuriyet, kuruluşundan itibaren kadının toplumdaki yerini radikal bir şekilde değiştirmeyi hedefledi. Bu değişimin hukuki temeli, 1926 Türk Medeni Kanunu'nun kabulüydü. Bu kanun, Laiklik ilkesinin hukuki alandaki en büyük zaferiydi; din kurallarına dayalı aile hukukunu tamamen ortadan kaldırdı.
Ankara’daki Adalet Bakanlığı’nda çalışan Hukukçu Adnan Bey, kanunun maddelerini incelerken heyecandan titriyordu.
Bloknot: Türk Medeni Kanunu, kadına toplumda eşsiz haklar tanıyordu. Tek eşliliği zorunlu kıldı, kadınlara boşanma hakkı ve mirasçı olma hakkı verdi. Bu adım, Halkçılık ilkesinin gereği olan cinsiyet eşitliğini sağladı ve Laikliğin toplumsal hayat üzerindeki dönüştürücü gücünü gösterdi.
Adnan Bey, Mustafa Kemal Paşa’ya Medeni Kanun’un getirdiklerini açıklarken, Paşa’nın gözleri parlıyordu. “Adnan Bey,” dedi Paşa, “Bir toplum, bir kanatla uçamaz. Eğer kadınlar, toplumun yarısı, haklarından mahrum kalırsa, o millet ilerleyemez. Bizim inkılaplarımız, Türk kadınının hak ettiği yeri almasını sağlayacaktır.”
Köyde Aydınlanma
Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile eğitimli olan Kadın Öğretmen Zeynep Hanım, Harf Devrimi’nden sonra Okuma Yazma Seferberliği’ne katılmış, memleketin en ücra köşelerinden birinde görev yapıyordu. Zeynep Hanım, yeni Medeni Kanun’un getirdiği hakları, kadınlara ilk elden anlatmakla yükümlüydü.
Zeynep Hanım, ders verdiği Millet Mektebi’nde, Onuncu Bölüm'den tanıdığımız Yaşlı Köylü Nene Hatun da dahil olmak üzere, köyün kadınlarını topladı.
“Kardeşlerim,” dedi Zeynep Hanım. “Artık kanun önünde hepimiz eşitiz. Koca, karısının izni olmadan evlenemez. Kadın da, erkek gibi mirastan pay alma hakkına sahiptir. Kız çocuklarının zorla evlendirilmesi yasaktır!”
Nene Hatun’un sesi, şaşkınlık ve umut karışımı bir tınıyla yükseldi: “Kızım, bu kanunlar gerçek mi? Bizim köyde kadınlar maldan hiç pay almazdı, hepsi erkeklere kalırdı…”
Zeynep Hanım, gülümseyerek yanıtladı: “Evet Nene Hatun. Artık bu, Cumhuriyetin kanunudur. Sizin, kızlarınızın ve torunlarınızın kaderi değişti. Halkçılık, cinsiyet ayrımı yapmamaktır!”
Siyasi Hakların Verilmesi
Medeni Kanun ile sosyal ve hukuki eşitlik sağlandıktan sonra, Mustafa Kemal Paşa siyasi eşitliğin de sağlanması için düğmeye bastı. Bu, Batı ülkelerinin çoğundan daha önce, Türk kadınına tanınan bir hak olacaktı.
5 Aralık 1934… Türkiye Büyük Millet Meclisi, kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkı tanıyan yasayı kabul etti.
Hukukçu Adnan Bey, Meclis’teki oylamadan sonra Zeynep Hanım’a bir telgraf gönderdi. Telgrafta tek bir cümle yazıyordu: “Bugün Cumhuriyetimiz tek kanatla uçmaktan kurtuldu.”
Zeynep Hanım, telgrafı okuduktan sonra derin bir nefes aldı. Onun gibi aydınlanmacı kadınların artık Meclis'te söz sahibi olabilmesi demekti bu. Bu, Milliyetçilik ilkesinin de bir gereğiydi: Ulusu oluşturan her bireyin, devleti yönetme hakkına sahip olması.
Birkaç ay sonra yapılan seçimlerde, Türk kadınları Meclis’te temsil edilmeye başlandı. Zeynep Hanım, görev yaptığı köyün kadınlarına, Meclis’e giren ilk kadın vekillerin fotoğrafını gösterdi.
Nene Hatun, artık okur-yazar bir kadın olarak, fotoğrafa dikkatle baktı. “Zeynep kızım,” dedi. “Artık bizim sesimiz, o Ankara’da duyulacak öyle mi?”
“Evet Nene Hatun,” diye yanıtladı Zeynep Hanım. “Cumhuriyet, sizin sesinizdir.”
Kadın Hakları Devrimi, Atatürk İlkeleri'nin bütüncüllüğünü kanıtladı: Laiklik ile hukuki eşitlik sağlandı; Halkçılık ile sosyal ve siyasal haklar verildi; İnkılapçılık ile tüm bunlar hızla ve kökten gerçekleştirildi.
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL