Ateşten Doğuşun Hikayesi
Bu, sadece bir Mareşalin biyografisi değil; bir idealin, bir milletin küllerinden yeniden doğuşunun romanıdır.
Mustafa Kemal. Bir liman şehri olan Selanik’in tozlu sokakları...
Ana Odak Noktası: Şeker, tekstil ve demir-çelik sanayinin kuruluşu. "Demir ağlarla ördük anayurdu dört baştan" vizyonu. Tematik Vurgu: Milli Ekonomi Sanayi (Kalkınma ve sanayileşme) Cumhuriyet’in ilk on yılı, Mustafa Kemal’in talimatıyla, savaş meydanından fabrika sahasına taşınan bir mücadele dönemiydi. Artık düşman, asker değil; ekonomik geri kalmışlık, üretim eksikliği ve dışa bağımlılıktı. Kemal, Millî Mücadele’nin ruhunu, Millî Ekonomi Sanayi hamlesine taşıdı. İzmir İktisat Kongresi’nde atılan özel teşebbüsü destekleme ilkesi devam etse de, I. Dünya Savaşı’nın ardından küresel sermayenin Anadolu’ya yatırım yapma konusundaki isteksizliği nedeniyle, devletçilik ilkesi hızla ön plana çıktı. Kemal, büyük çaplı yatırımların, ülkenin kaynaklarını birleştirme gücüne sahip olan devlet eliyle yapılmasını emretti. Bu, bir mecburiyetten doğan rasyonel bir karardı. Devlet, elindeki kısıtlı sermayeyi, ülkenin en acil ihtiyaçlarına ve stratejik öneme sahip sektörlere yönlendirdi: Şeker Sanayii: Bir ülkenin kendi şekerini üretmesi, basit bir üretimden öte, tarım ve sanayi entegrasyonunun sembolüydü. Uşak ve Alpullu’da kurulan ilk şeker fabrikaları , Türk köylüsü için yeni bir pazar, Türk sanayisi için ise bir başlangıç ateşi demekti. Tekstil ve Dokuma: Ereğli (Zonguldak) Kömür İşletmeleri ve Kayseri Sümerbank Fabrikası gibi dev tesisler, milli kalkınmanın dikey entegrasyonunu sağlıyordu. Dokuma fabrikaları, Anadolu’nun pamuğunu işleyerek halkın giyim ihtiyacını karşılıyor, dışarıya giden dövizi içeride tutuyordu. Demir-Çelik ve Madencilik: Karabük Demir ve Çelik Fabrikaları’nın temelleri, ağır sanayinin kalbi olarak atıldı. Bu, bir ulusun ekonomik bağımsızlığının son ve en güçlü kalesini inşa etme azminin göstergesiydi. Ancak Kemal’in en tutkulu projelerinden biri, ülkeyi "Demir Ağlarla" örmekti. Osmanlı’dan devralınan demiryolları ya yabancılara aitti ya da sadece limanları maden bölgelerine bağlıyordu. Kemal’in vizyonu ise farklıydı: Demiryolları, ülkenin her köşesine, özellikle de üretim merkezlerine ve savunma hatlarına ulaşmalıydı. Demiryolu hamlesi, sadece bir ulaşım projesi değil, Millî Birlik ve Beraberliğin çimentosuydu. . Bu ağlar sayesinde, ücra köylerde üretilen buğday Ankara’ya, Ereğli’deki kömür İstanbul’a taşınabilecekti. Bu, cehaletle savaşın coğrafi engellerini de aşan bir fen, ilim ve bilim uygulamasıydı. Mühendislik, demiryolu biliminin rehberliğinde, binlerce kilometre yeni hat inşa etti. "Millî ekonominin en önemli direği demiryollarıdır," diyordu Kemal. Çünkü bu demir ağlar, ülkenin kaynaklarını harekete geçiren, milli sanayinin damarlarıydı. Bu dönemde kurulan bankalar (Sümerbank, Etibank) ve hazırlanan Beş Yıllık Sanayi Planları (1930’ların ortaları), Mustafa Kemal’in liderliğinde uygulanan sistematik ve rasyonel kalkınma stratejileriydi. Kemal’in sönmez ışığı, bir zamanlar harabelerle dolu olan ülkeyi, dumanı tüten fabrika bacaları ve vagon sesleriyle dolu modern bir coğrafyaya dönüştürmüştü. Türkiye Cumhuriyeti, artık sadece siyasî değil, aynı zamanda üreten ve kendine yeten bir ekonomik güç olma yolunda sağlam adımlar atıyordu. Bölüm Sonunun Vurgusu Sanayileşme hızla ilerliyor, ülkenin ekonomik temelleri güçleniyordu. Ancak bu maddî kalkınmanın kalıcı olması için, her şeyin temeli olan zihinsel ve kültürel devrimin tamamlanması gerekiyordu.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.