Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
YÜZYILIN IŞIĞI Mustafa Kemal Roman Hüseyin TURHAL
Ateşten Doğuşun Hikayesi Bu, sadece bir Mareşalin biyografisi değil; bir idealin, bir milletin küllerinden yeniden doğuşunun romanıdır. Mustafa Kemal. Bir liman şehri olan Selanik’in tozlu sokakları...
21. Bölüm

Altıncı Bölüm: Büyük Taarruz ve Zaferin Tescili

8 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum

“Hazırlıklar, gizlilik ve kesin bir kararlılık içinde yürütülmüştü. Artık vakit, taarruz vaktiydi. Türk Milleti’nin son sözünü söyleme vakti.”
Bekleyiş: Sessizliğin Karargâhı (Eylül 1921 – Ağustos 1922)
Sakarya zaferinden sonra, Yunan ordusu Afyon’un batısında, güçlü tahkimatlarla donatılmış bir savunma hattı kurmuştu. Ankara'da ise Gazi Mareşal Mustafa Kemal, taarruz kararını vermişti, ancak acele etmedi.
Bir yıl boyunca süren bu sessiz bekleyiş, Anadolu'da büyük bir gerginliğe neden oldu. Meclis’teki muhalifler, ordunun neden hemen taarruza geçmediğini soruyor, kaynakların tükendiğini iddia ediyordu.
Mustafa Kemal, bu eleştirilere karşı sakin ve kararlıydı. O, "yarım önlem" almanın tehlikesini biliyordu. Taarruz, sadece cepheden bir saldırı değil, düşmanın tamamen imhası ile sonuçlanmalıydı. Bunun için ise ordunun teçhizat, cephane ve eğitim açısından eksiksiz olması gerekiyordu.
Hüseyin TURHAL'ın Notu: Mustafa Kemal’in bu bir yıllık stratejik sabrı, onun sadece bir savaşçı değil, aynı zamanda büyük bir devlet adamı olduğunu kanıtlıyordu. O, en ince detayına kadar plan yapmadan, son ve kesin hamleyi yapmazdı.
O, Meclis'te sürekli eleştirilirken, cephede komutanlarıyla ve en güvendiği isim olan Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa ile gece gündüz haritalar üzerinde çalışıyordu. Bütün taarruz planı, gizliliğin en üst seviyesinde tutuldu.
Başkomutanlık Meydan Muharebesi (26 Ağustos 1922)
Hazırlıklar tamamlanmıştı. Ordu, taarruz için gerekli güce ve morale sahipti. Mustafa Kemal, son kararı vermek için, Afyon cephesine yakın Kocatepe sırtlarına geldi. Düşman, onun Ankara’da olduğu sanıyordu.
26 Ağustos 1922, şafak vakti. Mustafa Kemal, Kocatepe’nin zirvesinde, sisli bir sabaha karşı, taarruz emrini verdi.
Topçu ateşi başladı. Türk ordusu, düşmanın aşılmaz sandığı siperleri yarma görevini hızla gerçekleştirdi. Taarruzun ilk gününde, düşmanın savunma hattı yarıldı ve Yunan ordusu paniğe kapılarak geri çekilmeye başladı.
Bu, bir cephe savaşı değil, düşmanın tamamen kuşatılıp yok edilmesi üzerine kurulu, tam bir imha savaşıydı. Savaşın düğümü, kısa sürede çözüldü.
Takip ve Tarihî Emir (30 Ağustos 1922)
Dört gün sonra, 30 Ağustos 1922’de, taarruzun en kritik anında Dumlupınar yakınlarında, düşmanın ana kuvvetleri kuşatıldı ve imha edildi. Bu zafer, Başkomutanlık Meydan Muharebesi olarak tarihe geçti.
Zaferden hemen sonra, Mustafa Kemal, ordularına tarihin akışını değiştiren, o tek ve kesin emri verdi. Nutuk'un en coşkulu anlarından biriydi bu:
"Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz'dir, İleri!"
Bu emirle birlikte, yorgun Türk süvarileri, Yunan ordusunun kalıntılarını Ege kıyılarına doğru hızla takip etmeye başladı. Yunan ordusu, Anadolu'dan kaçarken yakıp yıkarak ilerliyordu, ancak bu, onların yenilgisini durduramadı.
9 Eylül 1922. Türk ordusu, düşmanı denize döktüğü yer olan İzmir'e girdi. İzmir'in kurtuluşu, İstiklal Savaşı’nın fiilen sona erdiğini müjdeleyen zafer bayrağı oldu.
Diplomatik Tescil: Mudanya ve Lozan
Askerî zafer kazanılmıştı; artık sıra diplomatik zaferdeydi.
Mustafa Kemal'in emriyle, Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa, İtilaf Devletleri ile ateşkes görüşmeleri için Mudanya’ya gitti.
11 Ekim 1922’de imzalanan Mudanya Mütarekesi ile Doğu Trakya, İstanbul ve Boğazlar savaşsız kurtarıldı. Bu, TBMM Hükümeti'nin uluslararası alandaki ilk büyük başarısı ve İstanbul Hükümeti'nin sonunun başlangıcıydı.
1 Kasım 1922’de TBMM, tarihî bir kararla saltanatı kaldırdı. İstanbul Hükümeti resmen tarihe karıştı. Vatan, tek bir irade ile, milletin egemenliğiyle yönetiliyordu.
Temmuz 1923. İsviçre'nin Lozan şehrinde, aylarca süren çetin görüşmelerin ardından, Lozan Barış Antlaşması imzalandı. Bu antlaşma ile Türkiye Cumhuriyeti'nin sınırları ve tam bağımsızlığı uluslararası alanda tescil edildi.
Nutuk, zaferin tescil edildiği bu anla, bağımsız bir devletin kuruluş aşamasını tamamlıyordu.
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL