Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
Rızalık Yolu İnsan-ı Kâmil’e Seyrü Sülûk Ve Mârifettulaha Erme
İnsanın içsel dönüşümünü bir köpek metaforu üzerinden anlatan tasavvufî bir seyrü sülûk risalesidir. Kümese girip tavukları yiyen köpeğin hikâyesi, bilinçsizlikten farkındalığa, suçtan telafiye uzanan...
63. Bölüm

Hadisler Perspektifinden İslam Ahlakında Rıza ve Rızalık Kavramının Analizi

25 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum
Öz: Bu çalışma, Alevi-Bektaşi geleneğinde merkezi bir öneme sahip olan "rızalık" kavramını, Sünni hadis külliyatı (Kütüb-i Sitte) perspektifinden incelemeyi amaçlamaktadır. Çalışma, "kul hakkı", "helalleşme", "maddi ve manevi tazmin" gibi olguların hadislerdeki karşılıklarını araştırarak, İslam'ın farklı yorumlarında ortak olan evrensel ahlaki ilkeleri ortaya koymayı hedeflemektedir. Alevi metninde vurgulanan "döktüğünü doldur, ağlattığını güldür" prensibi ile hadislerdeki "mümin kendisiyle iyi geçinilen kimsedir" ve "hak sahibine hakkını ver" emri arasındaki paralellikler, karşılaştırmalı bir yöntemle ele alınacaktır. Sonuç olarak, "rızalık" olgusunun mezhepsel bir kavram olmaktan ziyade, İslam'ın özünde var olan ve hadislerle somutlaştırılan temel bir ahlaki ve toplumsal düzen prensibi olduğu argümanı geliştirilecektir.

Anahtar Kelimeler: Rızalık, Kul Hakkı, Helalleşme, Hadis, Kütüb-i Sitte, Alevi-Bektaşi, İslam Ahlakı, Tazmin.

Giriş

İslam düşüncesi, inanç (akaid) ve amel (fikih/ahlak) olarak iki ana eksende şekillenmiştir. Ameli boyutun en somut tezahürü, bireyin hem Rabbi hem de diğer bireyler (Allah'ın kulları) ile olan ilişkisinde aranır. Alevi-Bektaşi geleneği, bu ilişkide "rızalık" (karşılıklı razı olma) halini nihai hedef olarak koyar. Bu çalışma, bu kavramın Sünni hadis literatüründeki izdüşümlerini inceleyerek, İslam'ın farklı katmanlarında mevcut olan ortak ahlaki zemini vurgulamayı amaçlamaktadır. Temel sorularımız şunlardır: Hadisler, kul hakkı konusunda ne kadar hassastır? Bir hata yapıldığında, bunun telafisi (tazmin) ve gönlün alınması (rıza) için nasıl bir yol önerir? "Rıza" hem beşeri ilişkilerde hem de ilahi ilişkide nasıl bir yer tutar?

1. Bölüm: Kul Hakkının Dokunulmazlığı: Hadislerdeki Kesin Uyarılar

Alevi metnindeki "eline, beline, diline sahip ol" uyarısı, hadis literatüründe "kul hakkı"nın kutsallığı ve ahiretteki ağır sonuçları vurgusuyla karşılık bulur.

En Şiddetli Uyarı: Haksız Kazanç: Bir hadis-i şerifte Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurur:

"Üzerinde kul hakkı olan kimse, hemen bu dünyada helalleşsin. Ahirette dirhem ve dinar (para) olmadığı için, o zaman haksızlık yaptığı kimsenin sevapları alınır, kendisine verilir. Şayet sevapları yoksa, o kimsenin günahları alınır, haksızlık edenin üzerine yüklenir." (Sahih-i Buhârî, Rikak, 49)
Bu hadis, Alevi metnindeki "koymadığını alma" ve "elini yanlış cebe atma" uyarılarının ahiret boyutundaki karşılığıdır. Telafisi için dünyada harekete geçmeyi zorunlu kılar.

Manevi Haklar: Gıybet ve İftiranın Bedeli: "Diline sahip ol" ve "görmediğini söyleme" ilkesi, hadislerde gıybetle ilgili şu çarpıcı benzetmeyle örtüşür:

Hz. Aişe (r.a.) validemiz anlatır: "Ben, bir kadının boyunun kısa olduğunu söyleyince, Rasulullah (s.a.v.) bana: 'Onun gıybetini yaptın.' buyurdu. Ben 'Ben sadece onda olan bir şeyi söyledim' deyince, Rasulullah: 'Söylediğin, onun hoşlanmayacağı bir şeydir.' buyurdu." (Sünen-i Ebû Dâvûd, Edeb, 40)
Bu, manevi tazminatın ne kadar hassas bir konu olduğunu gösterir. Kişiyi "ağlatma"nın, onunla alay etmek veya arkasından konuşmak gibi çok çeşitli formları vardır.

2. Bölüm: Telafi ve Tazmin Mekanizmaları: "Döktüğünü Doldurmak"

Alevi metni, hatanın telafisi için "döktüğünü doldur, ağlattığını güldür" der. Hadisler de bu telafinin hem maddi hem manevi yollarını gösterir.

Maddi Tazmin (Zararı Ödeme): "Kümeste tavuk yiyen köpek" metaforundaki tavukların parasını ödeme fiili, hadislerde açıkça emredilmiştir.

"Bir kimse, birinin hakkını gasbetmişse, derhal onunla helalleşsin. Çünkü kıyamet gününde dirhem ve dinar (mal-mülk) olmayacak. O zaman (haksızlık yapanın) iyilikleri alınır haksızlığa uğrayana verilir. İyilikleri yoksa, haksızlık edenin günahları alınıp haksızlığa uğrayanın üzerine yüklenir." (Sahih-i Buhârî, Mezâlim, 13)
Bu, doğrudan "tazminat" prensibinin dinî dayanağıdır.

Manevi Tazmin (Gönül Alma - Rızalık): Maddi tazmin yeterli değildir. Asıl olan, kalplerdeki kırgınlığı gidermek, "rıza"yı tesis etmektir. Hz. Peygamber (s.a.v.):

"Müslüman, Müslümanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir." (Sahih-i Buhârî, Îmân, 4; Sahih-i Müslim, Îmân, 65)
Bu "emin" olma hali, ancak sürekli bir rıza haliyle mümkündür. Bir başka hadiste, toplumsal barışın anahtarı olarak "aranızı düzeltin" (el-Hucurât, 49:10) ayeti teyit edilir ve müminlerin kardeşliği vurgulanır.

3. Bölüm: Özeleştiri ve Sorumluluk: "Ayağına Taş Dolansa Suç Sende"

Alevi metnindeki "suçu dışsallaştırmama", "arif olan özünü yoklar" ve "cahiller kendini aklar" ayrımı, hadislerdeki nefs muhasebesi (özdenetim) ile birebir örtüşür.

Nefs Muhasebesi: Hz. Ömer (r.a.)'ın meşhur sözü, bu ilkenin pratikteki yansımasıdır:

"Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekiniz." (Bu söz, hadis olarak da zikredilmiştir, Tirmizî, Kıyâmet, 25)
Bu, bireyin "ayağına dolanan taş" için önce kendisine bakması gerektiğinin ifadesidir.

Kusuru Görme ve Örtme: Bir hadiste, müminin başkalarının kusurlarını örtme erdeminden bahsedilirken, aslında dolaylı olarak kişinin kendi kusuruyla meşgul olması gerektiğine işaret edilir:

"Kim bir Müslüman’ın (örtülmesi gereken) bir kusurunu örterse, Allah da kıyamet günü onun kusurunu örter." (Sahih-i Müslim, Birr, 72)
Bu, "cahilin kendini aklaması"nın tam tersi bir davranış modelidir.

4. Bölüm: Nihai Hedef: Rıza-i İlahi'ye Giden Yolda Rıza-i Halk

İslam ahlak felsefesinde, kulun rızası ile Allah'ın rızası (rıza-i ilahi) iç içe geçmiştir. Kul hakkını gözetmek, Allah'ın emridir ve bu emri yerine getirmek O'nun rızasını kazanmanın bir yoludur.

Allah, Kullarının Rızasından Razı Olur: Bir kudsî hadiste (manası Allah'a ait, ifadesi Hz. Peygamber'e ait söz) bu ilişki şöyle açıklanır:

"Allah Teâlâ kıyamet gününde: 'Ey Âdemoğlu! Ben hastalandım, beni ziyaret etmedin' buyurur. Kul: 'Ya Rabbi! Sen âlemlerin Rabbi iken seni nasıl ziyaret ederdim?' der. Allah: 'Falan kulum hastalandı, onu ziyaret etseydin, beni onun yanında bulurdun...'" (Sahih-i Müslim, Birr, 43)
Bu hadis, kullara yapılan iyiliğin doğrudan Allah'a yapılmış sayılacağını gösterir. Dolayısıyla, bir kulun gönlünü almak (onun rızasını kazanmak), Allah'ın rızasını kazanmanın bir vasıtasıdır.

Sonuç ve Değerlendirme

Yapılan bu karşılaştırmalı analiz, Alevi-Bektaşi öğretisinin merkezindeki "rızalık" kavramının, Sünni hadis külliyatında da sağlam ve somut temelleri olduğunu göstermektedir. Her iki gelenek de;

Kul hakkının dokunulmazlığı konusunda aynı şiddetle uyarır.

Bir hata yapıldığında, bunun maddi ve manevi olarak telafi edilmesi (tazmin) gerektiğini emreder.

Bireyi, hatada önce kendisini sorgulamaya ve sorumluluk almaya davet eder.

Nihai hedef olarak, beşeri ilişkilerde barış (rıza) ve Allah'ın rızasını gösterir.

Aradaki temel fark, vurgu ve terminolojidedir. Sünni hadis geleneği, hukuki ve ahirete dair sonuçları daha belirgin bir dille vurgularken; Alevi-Bektaşi geleneği, bu ilkeleri "İnsan-ı Kâmil" olma yolunda bir içselleştirme süreci (seyir sülük) ve toplumsal bir ethos (rızalık almak) olarak yorumlar. Sonuç olarak, "rızalık" mezhepsel bir ayrımın değil, İslam'ın ortak ahlaki özünün bir yansımasıdır.

Kaynakça

Birincil Kaynaklar (Temel Hadis Külliyatı):

Buhârî, Ebû Abdillâh Muhammed b. İsmâîl. el-Câmiʿu’ṣ-ṣaḥîḥ. Thk. Muhammed Züheyr b. Nâsır. Dâru Tavki’n-Necât, 2001.

Müslim, Ebü’l-Hüseyin Müslim b. el-Haccâc. el-Câmiʿu’ṣ-ṣaḥîḥ. Thk. Muhammed Fuâd Abdülbâkî. Dâru İhyâi’t-Türâsi’l-Arabî.

Ebû Dâvûd, Süleymân b. el-Eş‘as es-Sicistânî. Sünenü Ebî Dâvûd. Thk. Şuayb el-Arnaût ve Muhammed Kâmil Karabellî. Dâru’r-Risâleti’l-Âlemiyye, 2009.

Tirmizî, Ebû Îsâ Muhammed b. Îsâ. Sünenü’t-Tirmizî. Thk. Ahmed Muhammed Şâkir vd. Dâru’l-Hadîs, [t.y.].

İkincil Kaynaklar (Akademik Çalışmalar ve Yorumlar):

Ateş, Süleyman. Kur'an Ansiklopedisi. Kuşak Yayınları. (Kul hakkı ve helalleşme ile ilgili ayetlerin tefsiri için).

Canan, İbrahim. Kütüb-i Sitte Muhtasarı Tercüme ve Şerhi. Akçağ Yayınları. (Hadislerin Türkçe şerhi ve açıklamaları için).

Karaman, Hayrettin. İslam Hukukunda Kul Hakkı. İslami Araştırmalar Dergisi, Cilt: X, Sayı: 1-2-3-4, 1997.

Yıldırım, Suat. Peygamberimizin Kur'an'ı Tefsiri. Işık Yayınları. (Sünnetin Kur'an'ı pratikte açıklama rolünü anlamak için).

Ocak, Ahmet Yaşar. Osmanlı Toplumunda Zındıklar ve Mülhidler. Tarih Vakfı Yurt Yayınları. (Konuya karşılaştırmalı tarihsel bir perspektif katmak için).
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL