Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
Riyazus Salihin
Riyazus Salihin adlı hadis kitabından derleme ve hadis...
28. Bölüm

49 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum
Bismillahirrahmanirrahim

Ey iman edenler! Namaza kalkacağınız zaman yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi ve -başlarınıza mesh edip- her iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın...

(Mâide, 5/6)


Resûlullah şöyle buyurmuştur: Ümmetim, kıyamet gününde, abdestten dolayı yüzleri, el ve ayakları ışıl ışıl olduğu hâlde çağırılırlar. Yüzünün ışıltısını artırmaya gücü yeten kimse bunu yapsın (abdest alarak yüzünü daha çok yıkasın).

Dostumun şöyle buyurduğunu işittim: Müminin zineti, abdest suyunun ulaştığı yere kadar erişir,

Bir kimse güzelce abdest alırsa, tırnak altlarına varıncaya kadar bütün bedeninden günahları dökülür.


Resûlullah’ın abdest aldığını gördüm.
Abdestten sonra şöyle buyurdu:
Bir kimse bu şekilde abdest alırsa, geçmiş günahları bağışlanır. Onun namazı ve mescide gidişi ayrıca kazanç sayılır.

Bir Müslüman (veya bir mümin) abdest alır, yüzünü yıkadığında gözleriyle işlediği günahların hepsi su ile veya suyun son damlasıyla yüzünden dökülür gider.

Ellerini yıkadığında elleriyle işlediği günahların hepsi abdest suyu ile yahut suyun son damlasıyla dökülüp gider. Ayaklarını yıkadığında, ayaklarıyla işlediği her günah, abdest suyu ile veya bu suyun son damlasıyla dökülüp gider. Sonunda o kişi, bütün günahlardan temizlenmiş olur.

Resûlullah , bir gün Medine kabristanına gelip: Ey müminler diyarının sakinleri, size selâm olsun, inşallah (yakında) biz de size katılacağız. Hâlbuki kardeşlerimizi görmeyi isterdim, buyurdu.

Sahâbîler: –Biz senin kardeşlerin değil miyiz yâ Resûlallah, dediler. Peygamber : –Siz benim ashâbımsınız. Kardeşlerimiz ise (ümmetimden) henüz dünyaya gelmemiş olanlardır, buyurdu.

Sahâbîler:Ümmetinizden henüz dünyaya gelmemiş olan ümmetinizi nasıl tanıyacaksın yâ Resûlallah, diye sordular:
–Bir kimsenin simsiyah atlar arasında alnı sakar ve üç ayağı sekili bir atı bulunsa, onu tanımaz mı, dedi. Sahâbîler:Tanır yâ Resûlallah, dediler. Allah Resûlü de:
–İşte kardeşlerim de abdestten dolayı yüzleri, el ve ayakları ışıl ışıl olarak geleceklerdir. Ben onları havuz(umun) başında bekleyeceğim, buyurdu.

Resûlullah : –Size, yaptığınız takdirde Allah’ın günahlarınızı yok edeceği ve derecelerinizi yükselteceği bir şey tavsiye edeyim mi (Soğuk ve benzeri) zor şartlarda güzelce abdest almak, uzak yerlerden camiye gelmek, bir namazdan sonra diğer namazı beklemek; işte bağlılık budur, işte bağlılık budur, buyurdu.

Temizlik, imanın yarısıdır, demiştir.

Sizden biri güzelce abdest alır da “Eşhedü en lâ ilâhe illâllahü vahdehû lâ şerîke leh ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve Resûlüh” derse o kimse için cennetin sekiz kapısı açılır, istediği kapıdan girer.

İnsanlar ezandaki ve ilk saftaki fazileti bilselerdi (ve bunu elde etmek için) kura çekmekten başka çare bulamasalardı, mutlaka kura çekerlerdi.

Ve eğer camiye erken gitmenin faziletini bilselerdi, bu hususta yarış ederlerdi. Şayet yatsı namazı ile sabah namazının sevabını bilselerdi, emekleyerek dahi olsa bu iki namaza gelirlerdi.

Müezzinler, kıyamet günü insanların boynu en uzun olanları (en seçkinleri) olacaklardır.”

Ebû Saîd el-Hudrî kendisine şöyle demiştir Görüyorum ki sen koyunları ve kır hayatını seviyorsun. Koyunlarının yanında veya kırda iken namaz için ezan okursan, yüksek sesle oku. Zira müezzinin sesinin gittiği yere kadar, o sesi işiten cin, insan ve daha başka ne varsa hepsi, kıyamet gününde onun lehine şahitlik yapar.
Ebû Saîd “Ben, bunu bizzat Resûlullah’tan işittim.” demiştir.

Namaz için ezan okunduğu zaman şeytan, ezanı duymamak için arkasını dönüp yellenerek uzaklaşır. Ezan bitince geri döner. Kamet okunmaya başlanınca tekrar kaçar; kamet bitince döner. İnsana vesvese vererek “Şunu hatırla, bunu hatırla.” diyerek daha önce hiç düşünmediği şeyleri hatırlatır da insan, kaç rekât kıldığını bilmez hâle gelir.

Ezanı duyduğunuz zaman müezzinin söylediklerini siz de tekrarlayın. Sonra bana salâvat getirin. Çünkü kim bana bir kere salâvat getirirse Allah, bu yüzden ona on defa rahmet eder.

Sonra benim için Allah’tan vesile ** isteyin. Çünkü o cennette öyle bir derecedir ki, Allah’ın kulları arasından sadece bir kimseye nasip olur. Umarım ki o ben olurum. Benim için vesile dileyen kimse şefaatime hak kazanır.

Ezanı duyduğunuz zaman müezzinin söylediklerini siz de tekrar edin,

Ey bu eksiksiz davetin ve kılınmak üzere olan namazın Rabbi olan Allah’ım, Muhammed’e vesileyi (Allah’a en yakın makam) ve fazileti ihsan buyur. Onu kendisine vaat ettiğin makâm-ı mahmûd’a (övülmüş makama) ulaştır.)” duasını oku kıyamet gününde şefaatine hak kazan

Kim Bir olan Allah’tan başka ilâh bulunmadığına, O’nun eşi ortağı olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın kulu ve peygamberi olduğuna şehâdet ederim. Rab olarak Allah’tan, peygamber olarak Muhammed’den, din olarak da İslâm’dan razı oldum).” derse günahları bağışlanır.

Resûlullah : Ezan ile kamet arasında yapılan dua reddolunmaz, demiştir.

Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL