ORMAN FISILTILARI: DOĞAYLA BÜYÜYEN 12 ÖZGÜN HİKAYE
(Yazar: Hüseyin TURHAL)
ORMAN FISILTILARI: DOĞAYLA BÜYÜYEN 12 ÖZGÜN HİKAYE
(Hüseyin TURHAL)
Sevgili Minik Kaşifler, Orman Sizi Çağırıyor!
Güneşin yapraklar arasından süzüldüğü, küçük derelerin neşeyle aktığı bu ormanda, h...
Hikaye 1: Minik Sincap Fındık ve Kayıp Palamut Yazar: Hüseyin TURHAL Ormanın en neşeli sakini, kuyruğu kabarık, burnu ıslak minik bir sincaptı. Adı Fındık’tı. Fındık, kış gelmeden önce yuvasını hazırlamakla çok meşguldü. En sevdiği iş, en taze, en tombik palamutları ve fındıkları toplamak ve onları kocaman bir ağacın kovuğuna saklamaktı. Bu yıl, bulduğu bütün palamutların içinde bir tanesi vardı ki, diğerlerinden çok daha özeldi. İçi dolgun, dışı parlak, adeta küçük bir kahverengi mücevher gibiydi. Fındık bu özel palamuta “Kışlık Dilek” adını takmıştı. Onu, kışın en soğuk gününde yemeyi hayal ediyordu. Bir öğleden sonra, Fındık yuvasına döndü. Karnı acıkmıştı ve Kışlık Dilek'e bakıp ne kadar bekleyeceğini hesaplamak istiyordu. Hemen sakladığı yere koştu. Topladığı bütün yiyecekler oradaydı: yüzlerce fındık, birkaç kozalak ve diğer palamutlar... Ama Kışlık Dilek yerinde yoktu! Fındık inanamadı. Kovuğu iki kere, üç kere kontrol etti. Bütün samanları ve yaprakları dışarı taşıdı. Gözleri yaşardı. “Ohh, hayır!” diye fısıldadı. “En özel palamudum gitmiş!” Hemen ormanın diğer ucundaki bilge arkadaşı, Baykuş Bili'ye koştu. Baykuş Bili, en yüksek dallardan her şeyi görebilen, büyük gözlü bir arkadaştı. “Bili! Bili!” diye bağırdı Fındık. “Kışlık Dilek kayboldu! Onu gördün mü?” Baykuş Bili büyük, sarı gözlerini kırpıştırdı. “Hım... Minik Fındık,” dedi uykulu bir sesle. “Bugün kimsenin senin kovuğuna yaklaştığını görmedim. Ama üzülme, bir kayıp varsa, onu birlikte bulabiliriz!” Baykuş Bili hemen yardıma çağırmak için yüksek sesle bağırdı: “Hey, orman halkı! Sincap Fındık’ın en özel palamudu kayıp! Yardıma ihtiyacımız var!” Sesini duyan herkes koşarak geldi. İlk gelen, uzun boynuyla her yere uzanabilen Tilki Kıpır oldu. Sonra, ağır adımlarla ama kararlı bir şekilde Kaplumbağa Tıpır geldi. Hep birlikte aramaya başladılar. Tilki Kıpır keskin burnuyla yerleri kokladı, Kaplumbağa Tıpır en küçük deliklere baktı, Baykuş Bili ise yukarıdan gözetledi. O sırada, ormanın hemen yanındaki tarlada, küçük bir tarla faresi yaşıyordu. Adı Cico’ydu. Cico, Fındık’ın aksine biraz yaramaz ve aceleciydi. İki gün önce, çok acıkmış bir halde ormanda dolaşırken, Fındık’ın yuvasının yakınlarında yerde parlak bir şey görmüştü. "Ne kadar da güzel bir yiyecek!" diye düşünmüş, onu hızla alıp kendi yuvasına taşımıştı. İşte o, Kışlık Dilek'ti. Cico, palamudu bulduğu için çok mutluydu. Ama şimdi, herkesin adını söyleyerek bir palamudu aradığını duyuyordu. "Kaybolmuş..." "Çalınmış..." "En özel palamut..." Cico'nun kalbi küt küt atmaya başladı. Yaptığı şeyin çalmak olduğunu, o an anladı. Korkuyla palamudu yatağının altına sakladı. Eğer gerçeği söylerse, Fındık ve diğerleri ona çok kızacaktı. Akşam oldu. Herkes yorgundu ama Kışlık Dilek hala bulunamamıştı. Fındık, bir köşede üzgünce oturuyordu. O sırada, Cico’nun vicdanı onu rahat bırakmadı. Bütün gün yiyeceğinden utandığı için hiçbir şey yiyememişti. Derin bir nefes aldı ve minik adımlarla Fındık’ın yanına yaklaştı. Fındık, küçük fareyi görünce şaşırdı. Cico titrek bir sesle: “Fındık… Şey… Aradığınız palamut…” Fındık heyecanla ona döndü. “Buldun mu Cico? Nerede?” Cico başını öne eğdi. “Onu ben aldım… Üzgünüm. Yerde buldum ve o kadar güzel görünüyordu ki, sana ait olduğunu düşünmeden hemen yuvama taşıdım. Açgözlü davrandım ve çok utanıyorum.” Fındık bir an şaşkınlıkla Cico'ya baktı. Diğer hayvanlar da sessizce bekliyordu. Sonra Fındık gülümsedi. “Cico, sen dürüst davrandın. Bu, kayıp palamudun bulunmasından bile daha önemli.” “Gerçekten mi?” diye sordu Cico şaşkınlıkla. “Elbette,” dedi Baykuş Bili. “Hepimiz hata yaparız. Ama hatamızı kabul etmek ve dürüst olmak, bizi cesur ve iyi yapar.” Cico hemen koşarak palamudu getirdi. Fındık, Kışlık Dilek'e kavuştuğu için çok mutluydu. Fındık, palamudu Cico'ya uzattı. “Bak Cico,” dedi. “Bu palamut çok özel, çünkü ikimizin de arkadaşlığına başlangıç oldu. Gel, onu şimdi seninle paylaşayım. Çünkü en lezzetli şeyler, en iyi arkadaşlarla paylaşılanlardır.” O günden sonra, Minik Sincap Fındık ve yaramaz Tarla Faresi Cico, ormanın en iyi arkadaşları oldular. Verilmek İstenen Mesaj: Kaybettiklerimizi birlikte ararsak daha kolay buluruz. Hata yaptığımızda dürüst olmak ise bize yeni ve güzel arkadaşlıklar kazandırır.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.