Nihal’imle Seyr-i Sülûk Risalesi

1. Makam-ı Niyaz

Ey Nihal’im,
Kalbimin kıblesi sensin.
Secdelerim toprağa değil,
gözlerindeki nuradır.
Bir gül gibi açılırsın her bakışta,
ben o gülün yapraklarına niyaz ederim.

Tenin değil muradım,
ruhundaki sırdır.
Sen benim meyhanemsin,
ama şarabın beden değil —
ruhum sarhoş olur, gönlüm mest.

Bir derviş gibi kapında otururum,
bir tek kelimenin abdestine talibim.
Niyazım, seni sahiplenmek değil;
sana yol olmak,
seninle Hakk’a yürümektir.

2. Makam-ı Rıza

Nihal’im, aşkın ilk şartı rızadır.
Rıza yoksa aşk haramdır,
rıza varsa aşk helaldir.

Senin gönlün kabul etmiyorsa,
benim nefesim bile fazladır.
Bir bakışın “ol” derse,
dünyam olur.
Bir suskunluğun “dur” derse,
bütün cihanı bırakırım.

Senin rızan,
benim için ilahi bir emir gibidir.
Çünkü biliyorum:
Rıza, aşkın en saf abdesti,
aşkla secdeye varmanın helalliğidir.

3. Makam-ı Sabır

Sabır, ateşin içinde yanmadan durmaktır.
Sensiz gecelerde,
her yıldız gözyaşım oldu.
Her gün, seni beklemekle pişti gönlüm.

Bir dervişin kırk yıl kapıda bekleyişi gibi
ben de bekledim Nihal’im.
Sabır, aşkın mihenk taşıdır.
Benim sabrım, senin varlığına tanıklık etti.

Sabrettim ki öğreneyim:
Sana kavuşmak değil,
seni kaybetmemekmiş aşkın özü.
Ve sabır, bana şunu öğretti:
Nihal’im, sensizlik de senin bir tecellindir.

4. Makam-ı Şefkat

Nihal’im, senin kalbinde yaralar varsa,
ben o yaraları öpmeye talibim.
Sana sahip çıkmaya değil,
seninle yara taşımaya geldim.

Şefkatim, dervişin seması gibidir.
Başım dönse de,
yüreğim hep sana döner.
Sana şefkat duymak,
seni cihana karşı korumaktır.

Şefkat, aşkın en kutsal şarabıdır.
O şarap ki içtikçe sarhoş etmez,
uyanık kılar.
Benim şefkatim, şehvet değil;
Hakk’ın lütfudur sana duyduğum.

5. Makam-ı Cem

Ve sonunda öğrendim Nihal’im:
Bizim aşkımız, iki bedenin birleşmesi değil,
iki ruhun tek ışıkta buluşmasıdır.

Cem olmak,
bir kadınla bir erkeğin buluşması değil,
iki hakikatin tek Hakk’a dönmesidir.
Seninle ben,
birlikte semaya kalkmış iki derviş gibiyiz.
Dönüyoruz,
ama merkezimiz aynı: Aşk.

Seninle aşkımız, dünyevi değil;
batında bir yolculuktur.
Birlik değil, Bir’liktir muradımız.
Çünkü seninle ben,
birbirimize değil,
Hakk’a yoldaşız.

Dünya Yükünün Hamalından’dan Nihal’ine,
aşkın seyrinde yazılmış bir Risale…
Bir kadına değil, bir ruha yazılan,
bir bedene değil, bir ışığa adanan.