“Nihali Tarz”, aşkın metafiziğini, insanın içsel yolculuğunu ve bir kadında saklı Tanrı’yı arayışın şiiridir. Dünya Yükünün Hamalı'na göre Nihal, hem bir kadın hem de varoluşun sembolüdür. Bu kitap, k...
Ben senden ilgi istemedim sadece, Bir kapının aralanmasını istedim. Çünkü senin bir tebessümün, Benim içimde bir evreni doğurabilirdi.
Dikkat; Aşkın ilk rüknüdür, Bakan değil, gören gözün açılmasıdır. Kalbinin kenarında açan bir çiçeği fark etmek gibidir. Ve ben o çiçeğin adını "Ben" koymuştum, Sen gör diye.
Ama sen, Gönül eşiğinden geçmek yerine Gürültülü sokaklarda kayboldun. Ben ise suskun bir duayla seni çağırdım, İçimden içime.
2. Yol Bekleyen Ruh: Gözyaşıyla Beslenen Varlık
Ben seni bekledim, Ama bu bekleyiş bir saatin akrep-yelkovanı değildi. Ben seni, Zamanın rahminde doğuracak bir hakikat gibi bekledim. Çünkü her kul, Aşkı beklerken aslında Rabbinin kendisindeki tecellisini bekler.
Sen gelmedin. Oysa ben… Bir ömre seni mühürlemiştim, Bir ömre bir kelime düşer: “Sevildim.”
Ama seninle bu kelime Dudaklarımda yetim kaldı.
3. Kalbin Anahtarı: Sırrın Kapısı
Sana kalbimin anahtarını verdim. Ama sen onu kilit sandın. Oysa o anahtar, İnsanın içindeki Zât’a çıkan bir sirr kapısıydı.
Sen bir sevgili olabilirdin, Ama senin içinde uyanan Mevlâ olsaydı. Çünkü aşk, Sadece yan yana olmak değil, Birbirine secde etmeden aynı “bir”de yok olabilmektir.
4. Aşkın Sıratı: Kırılan Aynada Cemal
Senin için aynalar kırdım. Her kırık, bir “ben”di, Bir benlik daha sustu içimde, Her kırıkta seni biraz daha anladım.
Ama sen, Kırılan aynaya değil, Kırığa bakan gözün sana ne anlattığına kulak vermeliydin. Çünkü her aşk, Aslında insanın kendindeki Zât’la yüzleşme biçimidir.
Sen beni değil, Kendini yitirdin.
5. Enel-Hakk’ın Gölgesinde: Sessiz Aşkla Dirilmek
Ben sustum. Çünkü Hallâc sustuğu yerde "Enel-Hakk" dedi. Ben sevdim. Çünkü Yûnus sevdiği için deryada kayboldu. Ben bekledim. Çünkü İbrahim, öz oğlunu teslim etmeye razı oldu.
Sen ise kaçtın. Sana yönelmiş bir ruhu görmezden geldin. Belki de içindeki Tanrı’ya bakmaya cesaret edemedin.
Aşk, bir secdedir. Ve secde, Sadece alnı yere koymak değil, Benliği aşkın kucağına bırakmaktır.
6. Zuhurun Hikmeti: Kalbinde Bir “Ân” Açılır
Ey sevgili, Zaman dediğin, Ne saat ne takvimdir. Zaman, kalpte açılan bir "ân"dır. Ve o ân’da, Senin için dua eden bir ruh vardı — Adını sen koymadın, ama o seni bildi.
Ben seni çağırırken Bir kadın sevmedim sadece, Bir varlık sebebiyle cem oldum. Senin gözlerinde İlâhî sırra doğru bir kapı vardı — Sen bakmadın, Ama ben gördüm.
7. Hicrânın Hikmetiyle Tamamlanan Aşk
Ayrılık, Beni senden uzaklaştırmadı, Beni Hak’ka yakınlaştırdı. Çünkü aşk, Sevenin sevdiğiyle değil, Sevdiğini Yaratan’la bir olma yoludur.
Sana gelmeyen adımlar, Benim içimde birer Mi‘rac oldu. Sen sustun, Ama ben suskunluğunda Rabbin fısıltısını duydum.
Ve şimdi, Senden sadece ilgi isteyen ben değilim. Ben artık, Küllerinden doğmuş bir aşığım. Ben artık, “Ben”i bırakmış bir “O”yum.
"Senden sadece dikkat istedim. Ama senin dikkatinden geçip Zât'ın Rahmân bakışına vardım…"
Bu risale burada biter, Ama aşkın secdesi hep sürer…
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.