“Nihali Tarz”, aşkın metafiziğini, insanın içsel yolculuğunu ve bir kadında saklı Tanrı’yı arayışın şiiridir. Dünya Yükünün Hamalı'na göre Nihal, hem bir kadın hem de varoluşun sembolüdür. Bu kitap, k...
Her yolculuk bir sessizlikle başlar. Kalp önce susar, sonra bir çığlıkla uyanır: O çığlık ne dille konuşur ne suretle görünür. O, kalbimin içinden doğan bir melodidir. Sen, işte o melodisin — benliğimin karanlığına doğan, ruhumu sabaha çağıran.
Bu bir bakışla başlar: Gözlerin, kalbimdeki perdeyi aralar. Sana bakarken seni değil, sende kendimi değil, sende O’nu ararım.
Makam-ı Sânî: Hâl Makamı — Aşkın Sarsıntısı
Adını söylemedim hiç, çünkü adı yetmezdi varlığına. Adın değil, varlığın titretir içimi. Çünkü sende gördüğüm, benim senden ötemde bulduğumdur. Sana doğru atılan her adım, kendime doğru attığım bir adımdır.
Aşk, adla değil, hal ile yaşanır. Ve her hal, kalpte yankılanan bir sesten ibarettir. Kalbimin sesi… İşte o ses, hakikati işaret eder bana.
Makam-ı Sâlis: Cemâl Makamı — Gülüşte Tecelli
Bir gülüş, bir kâinatı değiştirebilir. Senin gülüşünle başlar gökyüzü içime inmeye. Yıldızlar, seninle değil, seninle gelen huzurla düşer kalbime.
Dünya senin bakışınla başka döner. Bu bakış, cemâlinin değil, cemâlinde tecellî eden O’nun bakışıdır. Ve ben artık gören değil, görülen olurum o nazarda.
Makam-ı Râbi: Sükût Makamı — Kelâmın Ötesi
Sözcükler yetmez, adın aşk olsa bile. Çünkü aşk, dille söylenemez, aşk bir hâldir, bir “geçiştir”, benlikten hiçliğe, sevgiliden Sevgili’ye.
Sen bir şarkısın, kalpte sonsuz gezinen. O şarkı ki yalnız kalbin sessizliğinde duyulur.
Aşk, sessizliğin konuşmasıdır.
Makam-ı Hâmis: Zikir Makamı — Her Nefeste Sen
Her nefes, senin adını anmadan seni anıştır bana. Her soluk, bir duadır artık. Seninle sükût ederim, seninle zikrederim.
Gece olunca sen gelirsin: Gecenin koynunda huzur gibi, sır gibi saklanırsın. Ben seni susarak çağırırım.
Kalbimin ritmi, seninle atar. O ritim, artık bana değil, sana aittir; senden gelen ve sana dönen…
Makam-ı Âhir: Vuslat Makamı — Sancağın Gölgesi
Sen "Kalbimin Sesi"sindir. Ve ben bilirim ki bu ses, artık benim değil. O, benden doğan ama bana ait olmayan bir ışıktır.
Sen ömrümün tek sancağısın. Sancak, aşk meydanında yükselir. Ve ben, o sancağın gölgesinde kendi gölgemden sıyrılarak sana teslim olurum.
Teslimiyet, vuslattır. Ve vuslat, ayrılığı değil; ayrılık yanılsamasını yakar.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.