Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
KRALI UYANDIRMAK ROMAN Hüseyin TURHAL
Adıyaman, Nemrut Dağı. Binlerce yıldır Kommagene Krallığı'nın sırlarını uykuya yatıran mistik zirve. Arkeolog Nurten, Defineci Hüseyin ve bilge Dayı, Kral Nemrut’un kayıp mezarını ve hazinesini bulma...
34. Bölüm

Kralı Uyandırmak: Birinci Bölüm Cendere Köprüsü ve Nemrut’un Gölgesi

18 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum
Kralı Uyandırmak: Birinci Bölüm
Cendere Köprüsü ve Nemrut’un Gölgesi

Adıyaman'ın Kahta Çayı üzerinde, asırlar boyu ayakta kalan tek kemerli mucize: Cendere Köprüsü (Severan Köprüsü). Roma İmparatorluğu'nun gücünü ve Kommagene Krallığı'nın ihtişamını birleştiren bu anıt yapı, Nurten’in akademik hayatının en sevdiği eserlerinden biriydi.
Ancak bu kez Nurten, köprünün mimarisini incelemek için değil, Nemrut’un en büyük hazinesinin son parçasını aramak için buradaydı.
Arkeolog Nurten, köprünün doğu yakasındaki devasa sütunun yanında duruyordu. Dört orijinal sütundan biri, Septimius Severus’un oğlu Geta’nın adı lanetlendiği için sökülmüştü. Bu sökülmüşlük, efsanevi bir boşluk yaratmıştı.
Defineci Hüseyin ve Defineci Şeref Dayı, köprünün kemerlerinin altındaki kayalık alanda, titrek bir ışıkla yeni bir parşömeni inceliyorlardı. Bu, Nemrut Dağı'nda bulunan kroniklerdeki en eski haritaydı.
"Nurten Hanım, bakın," dedi Hüseyin, heyecanla Nurten’e seslenerek. "Nemrut’un Hazinesi, Kral Antiokhos’un mezarında değil. O, hazinenin anahtarını bu köprünün altına, Roma İmparatoru’nun taahhüdü altına sakladı."
Nurten kaşlarını çattı. "Cendere Köprüsü, Kral II. Mithridates'ten sonra yapıldı. Bu bir Roma yapısı, Kommagene hazinesiyle ne ilgisi var?"
Şeref Dayı, bilgece gülümsedi. "Kızım, Roma İmparatoru Septimius Severus, bu köprüyü yaparken, Kommagene Kraliyet Ailesi’ne ait çok değerli bir tılsım hediye aldı. O tılsım, Nemrut’un sırrını açan son şifredir. Ve o tılsım, köprünün içindeki bir nişte saklı."
Hüseyin, parşömendeki gizli yazıyı işaret etti: "Harita, hazinenin yerini gösteren tılsımın, 'Dört İmparatorun Kilitli Gölgesi' altında olduğunu söylüyor. Dört sütun, dört şifre. Sökülen Geta'nın sütununun yerine, hazineye giden tünelin girişi gizlenmiş olmalı."
Nurten, elindeki arkeolojik çizimleri inceledi. "Geta’nın sütununun yeri boşluktur. Orada tünel açmak imkansız. Ama eğer bu bir şifreyse..."
Nurten, köprünün orijinal dört sütununun yerleşimine odaklandı: Severus (Kuzeydoğu), Julia Domna (Güneydoğu), Caracalla (Kuzeybatı) ve Geta (Güneybatı, sökülen).
"Sökülen sütun, ihaneti temsil eder," dedi Nurten, zihninde Kommagene'nin sembolizmini canlandırarak. "İhanet edilen oğul. Tünel oradaysa, girişi koruyan bir tılsım tuzağı olmalı."
Hüseyin, Nurten’e tutkuyla baktı. "Biliyorum, Nurten. Harita, tünel girişinin 'Suyun Altındaki Kutsal Kaya'da olduğunu söylüyor. Ve o kayayı sadece Aşkın Ritüeli açabilir."
Köprünün altından akan Kahta Çayı’nın sesi, bu tehlikeli arayışa eşlik ediyordu. Hüseyin’in sözleri, Nurten'in kalbinde gerilimi ve heyecanı aynı anda uyandırdı. Nemrut'un hazinesi, Cendere Köprüsü’nün görkemli gölgesi altında, onları antik dünyanın en büyük macerasına çağırıyordu.
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL